Küba’da Devrimci Silahlı Kuvvetler Bakanlığı (Minfar), yaptığı açıklamada, 7 Ocak Salı günü Holguín eyaletinin Rafael Freyre belediyesine bağlı Melones'de askeri malzemelerin depolandığı bir şantiyede patlamalar meydana geldiğini bildirdi.
MESS’in yüzde 40 ücret zammı dayatmasına karşı, yasaklamalara rağmen 25 gündür fiili grevde olan Schneider Elektrik işçileri, Birleşik Metal-İş Sendikası öncülüğünde mücadelelerini kazanımla sonlandırdı.
KESK’in de aralarında olduğu emek örgütleri, tüm kamu çalışanlarının ücretlerinin, diğer ekonomik ve özlük haklarının her geçen yıl, onurlu insanca yaşanacak bir gelir düzeyinden ve güvenceli çalışma yaşamından uzaklaşıp, açlık ve sefalet...
Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkarılan Polonez işçileri, 173 gün süren eylemlerinin ardından taleplerini kabul ettirerek kazandıkları zaferi, fabrika önünde halay çekerek kutladı.
Birbirine karşıt eğilimlerle, karşıt doğrultularda kitle gösterileri gerçekleşiyor çeşitli ülkelerde.
Volkswagen’in taşımacılığını yapan Hödlmayr Lojistik Limited Şirketi, şirkette çoğunluğu sağlayan Nakliyat İş Sendikası'na işyeri çoğunluk tespitine keyfi bir biçimde itiraz etmişti. Ardından sendikaya üye olan işçilere baskı ve tehditler...
Sendikaya üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin 6 ay süren eylemi, kazanımla sonuçlandı.
Geçtiğimiz haftalarda 6-10 Ocak tarihleri arasında iş bırakacaklarını duyuran Aile Hekimleri’nin iş bırakma eylemi başladı. Aile Hekimleri, “Eziyet Yönetmeliği” adını verdikleri Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin iptali için, 2...
Gülistan Doku için Adalet Komisyonu, Gülistan Doku'nun kaybedilmesinin 5. yılında İstanbul, İzmir ve Amed’de toplanarak eylem düzenledi.
Cumartesi Anneleri 1032. Hafta'da, 2025'in ilk buluşmasında iki yıl arayla İstanbul'da gözaltında kaybedilen Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşlerin akıbetini sordu.
Antakya Emek Ve Demokrasi Platformu, Ortadoğu'daki savaşlara, emperyalist faşist saldırganlıklara ve halkların katliamına karşı alanlardaydı.
HBDH Genel Konseyi, 2024’ün son günü “2024 Yılı Askeri-Politik Durum Değerlendirmesi”ni yayınladı. Değerlendirmeyi, haber değerinden ötürü paylaşıyoruz:
19’u çocuk 34 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın, Roboski Katliamı’nın üzerinden 13 yıl geçti.
Antakya Emek ve Demokrasi Platformu, “Bu Asgari Ücretle Yaşanmaz! Tüm Çalışanları Emeğe Kölelik Dayatanlara Karşı Birleşmeye Çağırıyoruz!” diyerek Sevsen Nevzat Şahin Ortaokulu karşısında bir araya gelerek asgari ücret zammına karşı bir basın...
Bir Beyaz Saray klasiği!.. Başkanlar değişir, beyazlar, siyahlar, ahmaklar, bunaklar gider gelir. Ama ikiyüzlülük hep baki kalır.
80 kentte milyonlarca insanı hareket geçiren muazzam bir ayaklanmaydı. Alabildiğine farklı çelişkilerin, çıkarların ve çatışmaların iç içe geçtiği bir dönemde, “üç beş ağaç” oluvermişti tüm toplum için “genel bahane”.
Biliniyor. RTE, 15 Temmuz’daki darbenin istihbaratını enişteden almıştı. Şimdi sosyal reformist partilerden biri de seçim politikasını genel başkanının annesinden alıyor! Bu “derin politika” iki sözcük ile ifade ediliyor: “oyları bölmeyin”!
Sosyal reformistler ve uzlaşmacı küçük burjuva parti için ne talihsiz topraklar burası! Çelişkiler öylesine derin, çatışmalar öylesine yoğun ki, bir türlü hayalini kurdukları günlere ulaşamıyorlar. Tam “bu sefer olacak” diye düşündükleri anda bir olay tüm uzlaşma hayallerini tuzla buz ediyor.
Savaş, yıkım, işsizlik, yokluk, önü alınmaz bir hayat pahalılığı ve kelimenin gerçek anlamında açlık hepimizin günlük yaşamını özetleyen kelimeler, gündemimizden düşmeyen sorunlar halini aldı.
Türk ordusu, 17 Nisan’ı 18 Nisan’a bağlayan gece yarısı Metina, Zap, Avaşin hattına hava indirme birlikleriyle yeni bir işgal harekatı başlattı. Tahmin edileceği üzere bu harekatın adı da yine “Pençe” sülalesinden: Pençe-Kilit!
Engels, bir siyasal partinin bir sınıfın programını savunur görünüp de başka bir sınıfın çıkarlarını savunmak durumunda kalmasını, o siyasal partinin başına gelebilecek en büyük felaket olarak tanımlar. Engels'e göre, böyle bir eğik düzleme ayak basan bir parti, iflah olmaz biçimde yitiktir artık.
Şaşırmadık. RTE ve Kılıçdaroğlu, memleketin en yakıcı sonu üzerinden, aynı söylemde buluştular. Her ikisi de halka “sabır” telkin ediyor. Birisi “sabredin, biz hallederiz” diyor diğeri “seçim var on üç ay sonra, sabredin” diyor. Açlığa karşı sabır! Tekelci sermayenin sözcüleri tarihi hatalarını elbirliğiyle işliyorlar.