Gülistan Doku için Adalet Komisyonu, Gülistan Doku'nun kaybedilmesinin 5. yılında İstanbul, İzmir ve Amed’de toplanarak eylem düzenledi.
İstanbul:
Çok sayıda kadın, Dersim'de kaybedilişinin 5. yıldönümünde Gülistan Doku'nun akıbetini sormak ve adalet istemek için Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde toplandı.
"Gülistan Doku, Rojin Kabaiş isyanımızdır!" pankartı açılan eylemde, "Rojin Kabaiş intihar etmedi", "Gülistan Doku isyanımızdır" dövizleri taşındı.
Burada basın açıklamasını okuyan Zeynep Tekin, Gülistan Doku'nun kaybedilmesinden bu yana geçen 5 senede, Gülistan'ın akıbetini sormaktan, Zaynal Abarakov'un yargılanmasını talep etmekten asla vazgeçmediklerini vurguladı.
Gülistan'ın en son 5 Ocak 2020 saat 12.25'te görüldüğünü, aynı gün Zaynal Abakarov'un akşama kadar telefona bakmadığını hatırlatan Tekin, bütün delillere rağmen baş şüpheli Zaynal Abakarov'un evinde sorgulandığını, polis olan babası sayesinde yargılanma sürecini en konforlu şekilde atlattığını dile getirerek “Polisler 5 Ocak'ta Gülistan için kayıp başvurusunda bulunmak nedeniyle karakola giden arkadaşlarının ifadelerine 'Gülistan bize intihar etmek istediğini söylüyordu. Munzur'a atlamaya gideceğini söylemişti' gibi mesnetsiz iddialarla doldurmuştur. Zaynal'ın evde alınan ifadesinde eksik ve yanlış bilgiler olmasına rağmen ifade tutanaklara o haliyle geçirildi" dedi.
Erkek devletin Gülistan Doku için etkin bir arama yürütmediğini, ardından olayın üstünün "intihar" denerek kapatıldığını ifade eden Tekin, “Erkek egemen devlet ve yargısı failleri ve şüphelileri korumaya devam ediyor. Her yıl meydanlara çıkıp 'Gülistan'a ne oldu? Gülistan Doku nerede' diyen kadınlara saldırıyor, gözaltılarla kadınlara gözdağı vermeye ve susturmaya çalışıyor. Biz kadınlar erkek devletin pratiklerinden korkmuyoruz. 5 yıldır aynı ısrar ve inatla sorduk, yine soracağız. 'Gülistan Doku nerede' demekten vazgeçmeyeceğiz." dedi.
Aradan geçen 5 yılda yüzlerce kadın cinayetinin işlendiğini, yüzlerce şüpheli kadın ölümü yaşandığını, hiçbirinin aydınlatılmadığını, üstünün örtüldüğünü de söyledi. Devletin şimdi de Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünün üzerini 'intihar' diyerek kapatmaya çalıştığını vurgulayarak süreci hatırlattı, “Yine aynı yalanla karşı karşıya kaldık. Gülistan için söylendiği, bizi oyalamaya çalıştıkları gibi yine intihar dediler. Hem de Rojin'in üstünde 2 DNA çıkmasına rağmen. Otopsi raporunu detaylı incelemek yerine intihar yalanına sığındılar yine. Biz yaşamayı seviyoruz, yaşamak istiyoruz. Kadınların yaşamlarını ellerinden alıp, intihar etti demekten vazgeçin. Buna izin vermeyeceğiz. Ne Gülistan'da ne Rojin'den vazgeçmiyoruz." dedi.
Rojin Kabaiş'in ailesi de eyleme mesaj gönderdi ve “Kadın cinayetlerinin meçhul kalmaması için mücadele ettiğiniz için biz Rojin Kabaiş'in ailesi sizlere çok teşekkür ediyoruz. Rojin'in şahsında kadınların sesini her yerde gür bir şekilde duyuran Rojin'in babası Nizamettin Kabaiş'in selamlarını sunuyoruz ve hepinize saygılarımızı sunuyoruz. Rojinlerin ve Gülistan Dokuların sesi olduğunuz için sizlere minnettarız" dedi.
Gülistan Doku için Adalet Komisyonu, Şule Çet ve Gülistan Doku için verilen adalet mücadelesinden aldıkları güçle, “Rojin Kabaiş İçin Adalet Komisyonları”nın kurulduğunu duyurdu.
Eylem boyunca, "Gülistan Doku Nerede", "Rojin Kabaiş İsyanımızdır", "Rojin İntihar Etmedi", "Gülistan İçin Adalet İstiyoruz", "Yaşasın Kadın Dayanışması", "Erkek Adalet Değil, Gerçek Adalet", "Jin, Jiyan, Azadi" sloganları atıldı.
İzmir:
İzmir’deki kadın platformları, beş yıl önce bugün kaybolan ve hala kendisinden haber alınmayan Gülistan Doku ve 27 Eylül 2024’te kaybolup 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Rojin Kabaiş için eylem yaptı.
“Rojin ve Gülistan’a ne oldu?” diyen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, İzmir Kadın Meclisleri ve Genç Feministler Platformu, beş yıl önce bugün Dersim'de okuduğu üniversitenin KYK yurdundan çıkmasının ardından bir daha kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku ve 27 Eylül 2024’te Van’da okuduğu üniversitenin KYK yurdundan çıkmasının ardından 18 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Rojin Kabaiş için eylem düzenledi.
Rojin Kabaiş’in ölümüne intihar denmesinin ardından Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş’in mücadelesine destek veren kadınlar, hem Rojin hem de Gülistan için adalet çağrısında bulunarak yetkililere “Rojin ve Gülistan’a ne oldu? diye sordu.
Genç Feministler Federasyonu adına konuşan İdil Başoğlu, ‘şüpheli kadın ölümlerinin’ cinayet olduğunu ifade ederek “Kadınlar intihar etmiyor. Kadınlar merdivenlerden düşmüyor. Kadınlar balkonlardan düşmüyor, atlamıyor! Bu kadınlar, erkek şiddetinin ve devletin cezasızlık politikalarının kurbanı oluyor. İktidardan cesaret alan failler ve görevini yapmayan yetkililer, yasaları uygulamayanlar, 6284’ü uygulamayanlar bu olayları intihar diyerek örtbas ediyor.
Bizler susmayacağız arkadaşlar. İntihar denilen her ölümün ardındaki gerçeği sorgulamaya devam edeceğiz. Şüpheli bırakılan her kadın cinayetinin hesabını soracağız.” dedi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’ndan Tülin Osmanoğulları, “2024 yılında 394 kadın öldürüldü, 259 kadın şüpheli bir şekilde öldü. Şüpheli şekilde ölenlerin arasında Rojin Kabaiş de vardı. Bizim ülkemizde ne hikmetse kadınlar artık ya yüksekten düşerek ölüyor ya intihar etti deniliyor ya da yanlışlıkla kazayla kendini öldürdü deniyor.” diyerek beş yıldır Gülistan Doku'ya ne olduğu açıklansaydı bugün Rojin Kabaiş’in aramızda olacağı vurgulandı.
“Rojin de kaldığı Van 100. Yıl Üniversitesi KYK yurdundan çıkıyor. 18 gün sonra cansız bedeni Van Gölü’nün kenarında bulunuyor. Rojin gece yurda gelmemiş. Peki yurt yönetimi ailesine bildirmiş mi bunu? Hayır bildirmemiş.” diyen Osmanoğulları, Rojin’in ailesinin sorularını soruyor bir kez daha:
“Rojin’in yurtta yediği yemekle bulunduğu zamanki yemek midesinden çıkan atıklarla aynı mı? Rojin’in terlikleri neden bulunmadı? Rojin’in üstünden çıkan iki erkek DNA'sı neden tespit edilemedi? Madem ki Rojin 18 gün boyunca suda kaldı, 18 gün boyunca suda kalan bir cenazenin üzerinde DNA kalır mı? Demek ki Rojin, bir yerde tutuldu, öldürüldü. Ondan sonra Van Gölü'ne atıldı. Uzmanların tespitine göre suyun akışı aşağıya doğru olmasına rağmen Rojin’in cenazesi nasıl suyun akışının ters yönünde 24 kilometre ötede bulundu?”
Konuşma, “Nasıl ki günlerdir Rojin’in ailesi 24 saattir uyumuyorsa biz de sizi uyutmayacağız.” denilerek ve Rojin’in babasının mektubu okunarak sonlandı.
Amed:
DAKAP ve Amed Şiddetle Mücadele Ağı öncülüğünde Şeyh Sait Meydanı’nda bir araya gelen kadınların Rojin için düzenlediği açıklamaya Rojin Kabaiş’in ailesi ile çok sayıda kişi katıldı.
“Kadınlar faillerin peşinde”, “Rojin’e ne oldu”, “Narin ve Rojin için adalet”, “ Rojin cinayeti takipsiz kalmayacak”, “Özsavunma varoluştur”, “Gülistan’ı kaybettiren zihniyet Rojin’i katletti” dövizleri taşınan açıklamada sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Rojin için adalet”, “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atıldı.
DAKAP adına konuşan Amed Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi Raperin Akengin, Rojin Kabaiş kaybolması ve soruşturma sırasında yaşanan ihmalleri sıralayarak, kadın ölümlerine yönelik yargı süreçlerinin ne denli yetersiz ve eksik olduğunu ortaya koydu.
Akengin, “Kadın Örgütleri bu mücadelenin en güçlü dayanışma ağıdır. Bu meydanda bir kez daha sesleniyoruz; Kadın yaşam hakkını savunmaktan, daha eşit ve özgür bir toplumun inşası için mücadele etmekten ve adaletin sağlanmasını sadece mahkeme duvarlarında değil toplum düzeninin her alanında diretmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi.
DEM Parti Amed Milletvekili Adalet Kaya, kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin bir “kadın kırımı” olduğunu ifade etti.
Rojin Kabaiş’in babası Nizamettin Kabaiş de dosyanın kapatılmaya çalışıldığını ifade ederek “Kızım öldürüldü. Vücudundaki darp izlerini gördüm. Bu halk bunu kabul etmeyecek. Sorularıma cevap bulana kadar durmayacağım. Kızımın sebebi okul ve yurttur” dedi.
Açıklama sloganlarla sona erdi.