Hatay Samandağ'da Mağaracık ve Hıdırbey'de “acele kamulaştırma” kararı ile köy sakinlerinin tapulu arazilerine el konuldu. Halk, narenciyelerine, zeytin ağaçlarına, suyuna toprağına sahip çıkmak için kepçelerin önlerine yattı...
İzmir’de Üniversite öğrencileri, tutuklanan sıra arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle 11 Nisan günü İzmir Adliyesi önünde toplandı.
19 Mart'ta başlayıp üniversite öğrencilerinin İstanbul Üniversitesi önünde barikatları aşmasıyla tüm illere yayılan eylemler, bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlı olan toplumun yüzünü tamamen sokağa çevirdi. Yıllardır süren sömürü ve...
Devrimci Öğrenci Birliği (DÖB)’lü öğrenciler, tüm ülkeyi sarsan arkadaşları gibi, 19 Mart’tan bu yana sokaklarda idi. DÖB, yoldaşlarının, arkadaşlarının tutuklanmalarını, gözaltına alınmalarını protesto için bir bildiri yayınlayarak dağıtımını...
Antakya Emek Ve Demokrasi Platformu, Suriye'de Alevilerin Dürzilerin Kürtlerin Hristiyanların katili olan Colani'nin 11 Nisan'da Türkiye'ye gelişine tepki göstermek için bir basın açıklaması düzenledi.
Ankara'da Çayırhan maden ocağında meydana gelen göçükte 2'si ağır, 13 işçi yaralandı.
Milli Eğitim Bakanlığı önünde üç günlük nöbet eylemi yapan Mülakat Mağduru Öğretmenler Platformu, eylemi sonlandırırken eğitim emekçilerinin mağduriyetinin son bulmasını istedi.
Üniversite öğrencileri, tutuklanan sıra arkadaşlarının serbest bırakılması talebiyle bu akşam Kadıköy Rıhtım Meydanına kurdukları "Gençlik Dayanışma Sahnesi"nde buluştu.
İ İSİG Meclisi 2025 yılı Mart ayı iş cinayetleri raporunu açıkladı. Mart ayında en az 145 işçi İSİG önlemleri alınmadığı için iş cinayetlerinde katledildi. Mart ayında ekonomik sıkıntılar nedeniyle gerçekleşen intiharlara dikkat çekilen rapor"...
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve belediye başkalarının gözaltına alınmasıyla 19 Mart'ta başlayan protestolara kitlesel olarak katılan üniversite öğrencileri de derslere girmeme kararı alarak boykot ilan etmişti.
İzmir Çiğli Belediyesi'nden 10 ay önce işten çıkarılan kadın işçiler, belediye önünde basın açıklaması yaparak 1 Mayıs'ta Ankara'ya yürüyeceklerini duyurdu.
Mülakat Mağduru Öğretmenler Platformu üyeleri, Milli Eğitim Bakanlığı önünde oturma eylemi başlattı.
Hakkında gözaltı kararı verilen Enerji-Sen Genel Başkanı Süleyman Keskin'e ifade vermeye gittiği İstanbul Adliyesi'nde çok sayıda sendika, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partiler gelerek destek verdi.
Nakliyat-İş Sendikası McDonald’s-HAVI Lojistik’te işçilere uygulanan sendika düşmanlığını teşhir etmek için McDonald's Bakırköy Şubesi önünde eylem yaparak Boykot çağrısında bulundu.
Cumartesi Anneleri 1045. hafta gerçekleştirdikleri eylemde Talat Türkoğlu’nun akıbetini sormak için Galatasaray Meydanı'ndaydı.
Artık mızrak çuvala sığmıyor. Emperyalistler, içine girdikleri çöküş sürecini havaya bakıp ıslık çalarak gözlerden saklamaya çalışıyorlardı. Artık bu da bitti; “yandık bittik, ah, vah” sesleri her taraftan gelmeye başladı.
Yine bir anda ortalığı birbirine katan bir açıklamayla, “bir gece ansızın...” nakaratıyla geliverdi uluslararası kamuoyunun gündemine. Elbette RTE’den başkası değil tüm sahne ışıklarını üstüne çeken:
“Yunanistan’a tek cümlemiz var: İzmir’i unutma. Adaları işgal etmeniz falan bizi bağlamaz. Vakti saati geldiğinde gereğini yaparız. Hani diyoruz ya, bir gece ansızın gelebiliriz.”
18.yüzyılın son Fransız Kraliçesi Marie Antoinette'in yoksul kitleler için söylediği “ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler” sözünün Fransız Büyük Burjuva devriminin fitilini ateşlediği söylenir. Kraliçenin ağzından böyle bir sözün gerçekte çıkmış olup olmamasının bir önemi yok. Söylentinin kendisi açlık ve yoksulluktan bunalmış Fransız halkını ateşlemeye yetmişti.
İşçi sınıfı ve diğer ücretli emekçilerin, yoksul kitlelerin önüne hangi taleplerle çıkmalıyız; hangi talepleri öne sürmeliyiz?
Leninist Partinin bütün sosyal reformist partilerden ve oportünist hareketlerden temel ayrımlardan birisi de bu konudadır. Öyleyse bu konunun büyük bir açıklıkla anlaşılması gerekir.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da 1 Eylül 1990 yılında kuruluşunu ilan eden proletaryanın devrimci sınıf partisi TKEP/Leninist, bugün 32. mücadele yılını geride bırakıyor. Bu vesileyle savaş mevzilerinden Leninist Gerillalar, bir açıklama yayınladı.
Otuz iki mücadele yılını geride bırakan Türkiye ve Kürdistan'ın devrimci komünist partisi, TKEP/Leninist yeni mücadele yılına devrim ve iktidar için mücadelenin her bakımdan olgunlaştığı koşullarda giriyor.
Kimi kendini “komünist”, kimi “sol”, kimi “devrim hareketi” olarak tanımlayan dört yapının “30 Ağustos Zafer Bayramı” vesilesiyle Mustafa Kemal ve arkadaşlarını “kahraman” ilan edip önlerinde yerlere kadar saygıyla eğilmeleri -ki bunların arasında kurtuluş savaşının Galip Hoca'sı Celal Bayar da var- “kahraman” kavramının tartışılmasını zorunlu kıldı.
Binler, onbinler değil, sayıları yüzbinlerle, milyonlarla ölçülen işçiler Avrupa'yı sallıyor. İngiliz işçi sınıfı, uzun on yıllardan sonra ilk defa milyonlara varan işçi kitleleriyle greve çıkıyor. İşçi sınıfının kimi bölümleri, örneğin demiryolu işçileri greve başladılar bile. Posta hizmetleri işçileri yüzonbeş bin üyesiyle grev kararı aldı.