Antakya Emek Ve Demokrasi Platformu, Ortadoğu'daki savaşlara, emperyalist faşist saldırganlıklara ve halkların katliamına karşı alanlardaydı.
HBDH Genel Konseyi, 2024’ün son günü “2024 Yılı Askeri-Politik Durum Değerlendirmesi”ni yayınladı. Değerlendirmeyi, haber değerinden ötürü paylaşıyoruz:
19’u çocuk 34 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın, Roboski Katliamı’nın üzerinden 13 yıl geçti.
Antakya Emek ve Demokrasi Platformu, “Bu Asgari Ücretle Yaşanmaz! Tüm Çalışanları Emeğe Kölelik Dayatanlara Karşı Birleşmeye Çağırıyoruz!” diyerek Sevsen Nevzat Şahin Ortaokulu karşısında bir araya gelerek asgari ücret zammına karşı bir basın...
Dünya Kadın Konferansı Ortadoğu Kıta Koordinasyonu (WWC), Suriye’de yaşananlara dair 24 Aralık tarihli bir açıklama yayınladı:
Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde kurulu bulunan Betek Boya'da patron sendikalaşan işçileri, “küçülme” bahanesiyle işten çıkarmaya başladı. Toplamda 88 işçinin çıkarılacağı fabrikada işten atılan işçiler 25 Aralık günü kapı önünde bekleyişe...
Adana'da Emek ve Demokrasi Güçleri, İnönü Parkı’nda bir araya gelerek asgari ücret zammı ve ekonomik krize ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Mücadele Birliği okurlarının da katıldığı eylemde basın açıklamasını Emine Esmer okudu.
İşçi Emekçi Birliği (İEB), açıklanan asgari ücreti protesto etmek için İstanbul’da Cevahir AVM önünde “Sefalete mahkûm edenlere karşı işgal, grev, direniş!” diyerek bir basın açıklaması yaptı.
Rojava’da SİHA’larla katledilen meslektaşlarını anmak isteyen gazeteciler, 21 Aralık günü Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’nin (MKG) çağrısıyla İstanbul Şişhane’de düzenlenen basın açıklamasına...
Suriye'de beklenmedik gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. SDG, 4 gün savunduğu Minbiç'i, "ateşkes" sonrası 9 Aralık'ta terk etmişti. Böylece Minbiç, Türkiye'nin beslemesi dinci faşistlerin (haliyle TC'nin) eline geçmişti
Bu sözlerle karşıladı cumhurbaşkanı 2025 yılı boyunca işçilere ödenecek asgari ücret rakamını...
İstanbul Barosu, Suriye’de öldürülen gazetecilerle ilgili açıklama yaptı ve hakkında hızla soruşturma başlatıldı. Baro, bu soruşturmaya tepki göstererek bir açıklama yayınlayarak, “Her zaman insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunan Baromuz,...
Birleşik Metal İş Sendikası, Hitachi Energy işletmesine bağlı 4 fabrikada sürdürdükleri grevin, 20’nci gününde anlaşmayla sonuçlandığını ve 23 Aralık gecesi geç saatlerde TİS imzalandığını duyurdu.
Samandağ'da Emek Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Suriye'de yaşanan katliamlara karşı 22 Aralık Pazar günü Samandağ semt pazarında bir miting gerçekleştirildi. "Katliamlara ve Savaşa Dur De, İnsanca Yaşam için Mücadeleye" şiarıyla başlatılan...
70'li yılların devrimci gençliği iyi bilir; o yıllarda Ernesto Che Guevara'nın dilden dile dolaşan bir “yemin”i vardı. “Ölüm nereden ve nasıl gelirse gelsin, eğer...” diye devam eder, “hoş geldi safa geldi” diye biterdi.
Emperyalist devletlerin, tarih sahnesini terk etmeden önce dünyayı kanlı bir savaşa boğmak istedikleri artık çok açık. Hepsi savaş baltalarını biliyor. Hepsi, yanlarına küçük finolarını alarak, savaş hazırlıkları yapıyor.
Geçen Pazar günü, 13 Kasım'da İstanbul'da İstiklal caddesinde gerçekleşen bombalı saldırı altı yurttaşımızın yaşamını yitirmesine, onlarcasının yaralanmasına yol açtı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, dinci faşist iktidarın uyuşturucu parasını bütçe açığını kapatmak için kullanmasıyla ilgili açıklamaları gündeme oturmuş görünüyor.
Türkiye ve Kürdistan emekçi sınıflarının, ezilen halklarının kafasında, bilincinde iki önemli konunun son derece açık olması gerekir.
Bunlardan birincisi, kurtuluşun tek yolunun Birleşik devrimden geçtiğidir. İki ülkenin yoksul, ezilen emekçi halklarına bir devrim gerek!
“Erdoğan, partisi ve iktidarıyla gitsin” diyorlar. Kim diyor diye sormaya gerek yok. TİP'ten EMEP'e, Sol Parti'den TKP'ye kadar akla gelen tüm yasal sol partiler, hatta kendine “devrimci”yim diyen kimi hareketler de aynı şeyi söylüyorlar.
Dünya, tarihi bir kırılma noktasından mı geçiyor? Bu sorunun yanıtı çok net: Dünyanın tarihi bir kırılma noktasından geçtiği kuşkusuz. Leninist Parti'nin uzun süredir üzerinde ısrarla durduğu ve iki ülkenin devrimci güçlerine tüm yönleriyle anlatmaya çalıştığı bu gerçek, şimdi başkaları tarafından da görülüp kabul ediliyor.
Bugün doksan dokuzuncu yıldönüömü, önümüzdeki yıl yüzüncü yıldönümü “kutlanacak” olan Cumhuriyetin sınıf özü nedir ve devrimci komünistlerin, devrimci öncü işçilerin Cumhuriyet’e karşı tutumları ne olmalıdır?