Ankara 10.Sulh Ceza Hakimliği kararıyla bugün bir çok hesaba engelleme geldi. Aralarında web sayfamız www.mucadelebirligi23.net’in de olduğu internet siteleri ve @MBGazetesi’nin de bulunduğu sosyal medya (X) hesapları erişime engellendi.
Suriye Demokratik Güçleri (QSD), Türk savaş uçaklarının bombardımanı sonucu Tişrîn barajının hasar gördüğünü ve yıkılmak üzere olduğunu söyleyerek, bölgede yaşayan Kürt ve Arap halkları baraja sahip çıkmaya çağırdı.
Küba’da Devrimci Silahlı Kuvvetler Bakanlığı (Minfar), yaptığı açıklamada, 7 Ocak Salı günü Holguín eyaletinin Rafael Freyre belediyesine bağlı Melones'de askeri malzemelerin depolandığı bir şantiyede patlamalar meydana geldiğini bildirdi.
MESS’in yüzde 40 ücret zammı dayatmasına karşı, yasaklamalara rağmen 25 gündür fiili grevde olan Schneider Elektrik işçileri, Birleşik Metal-İş Sendikası öncülüğünde mücadelelerini kazanımla sonlandırdı.
KESK’in de aralarında olduğu emek örgütleri, tüm kamu çalışanlarının ücretlerinin, diğer ekonomik ve özlük haklarının her geçen yıl, onurlu insanca yaşanacak bir gelir düzeyinden ve güvenceli çalışma yaşamından uzaklaşıp, açlık ve sefalet...
Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olduktan sonra işten çıkarılan Polonez işçileri, 173 gün süren eylemlerinin ardından taleplerini kabul ettirerek kazandıkları zaferi, fabrika önünde halay çekerek kutladı.
Birbirine karşıt eğilimlerle, karşıt doğrultularda kitle gösterileri gerçekleşiyor çeşitli ülkelerde.
Volkswagen’in taşımacılığını yapan Hödlmayr Lojistik Limited Şirketi, şirkette çoğunluğu sağlayan Nakliyat İş Sendikası'na işyeri çoğunluk tespitine keyfi bir biçimde itiraz etmişti. Ardından sendikaya üye olan işçilere baskı ve tehditler...
Sendikaya üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin 6 ay süren eylemi, kazanımla sonuçlandı.
Geçtiğimiz haftalarda 6-10 Ocak tarihleri arasında iş bırakacaklarını duyuran Aile Hekimleri’nin iş bırakma eylemi başladı. Aile Hekimleri, “Eziyet Yönetmeliği” adını verdikleri Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği'nin iptali için, 2...
Gülistan Doku için Adalet Komisyonu, Gülistan Doku'nun kaybedilmesinin 5. yılında İstanbul, İzmir ve Amed’de toplanarak eylem düzenledi.
Cumartesi Anneleri 1032. Hafta'da, 2025'in ilk buluşmasında iki yıl arayla İstanbul'da gözaltında kaybedilen Ayhan ve Ali Efeoğlu kardeşlerin akıbetini sordu.
Antakya Emek Ve Demokrasi Platformu, Ortadoğu'daki savaşlara, emperyalist faşist saldırganlıklara ve halkların katliamına karşı alanlardaydı.
HBDH Genel Konseyi, 2024’ün son günü “2024 Yılı Askeri-Politik Durum Değerlendirmesi”ni yayınladı. Değerlendirmeyi, haber değerinden ötürü paylaşıyoruz:
Suriye ve Irak'ı işgal yetkisini Cumhurbaşkanı'na, yani somut olarak söylersek RTE'ye veren “tezkere” onaylanıp kabul edildi. Sürpriz yok. CHP'nin ortağı, faşist Akşener'in partisi İYİP'in “tezkere”ye “evet” oyu vereceği, önceden, Parti Genel Başkanı faşist Akşener tarafından zaten açıklanmıştı. Kısacası, “tezkere”nin Meclis tarafından kabul edilip onaylanması cepte keklikti.
Vakanın içeriği biliniyor. Emperyalist-kapitalist devletlerden on tanesini Türkiye'de temsil eden Büyükelçiler, Osman Kavala’nın serbest bırakılması için ortak bir açıklama yaptılar. Bu on büyükelçi arasında ABD, Almanya, Fransa, Hollanda devletlerinin büyükelçilerinin olduğunu bilmek yeterli. Diğerleri ayrıntıdan ibarettir.
Başlıktaki sorumuz çok genel, soyut bir sorudur; haliyle eksiktir. Doğru yanıt için sorunun tamamlanması; somut bir içeriğe kavuşturulması lazım. Şöyle tamamlanabilir: Kapitalist üretim ilişkileri içinde kaldığı müddetçe ve emperyalist-kapitalist sisteme bağımlıklık zemininde Türkiye nereye gidebilir?
Başta ABD doları ve Euro olmak üzere, döviz dediğimiz yabancı paralar karşısında TL'nin güneş görmüş kar gibi erimesi düzenin ekonomik krizini bir kez daha gündemin baş sırasına yerleştirdi.
Son zamanlarda dinci faşist iktidarın gündeme getirdiği F-16 ve F-35 savaş uçakları üzerinden tartışma ABD-Türkiye ilişkilerini ön plana çıkardı. Hikayenin kısa özeti şu şekildeydi: Türkiye, Rusya'dan aldığı S-400'ler nedeniyle ABD ve ortaklarının dahil olduğu F-35 5. nesil savaş uçakları üretimi projesinden çıkarılınca, projeye yatırdığı 1 milyar 400 milyon doları geri istemişti.
Dinci faşist iktidarın izlediği, pratiğe geçirdiği yaşamsal politikalar gerçekte dinci faşist partinin ve onun başındaki adamın başının altından çıkan, kafasına göre ya da şahsi çıkarlarına göre belirlediği politikalar mı? Örneğin Suriye politikası?
Dinci faşist partinin sandık/seçim yoluyla hükümet etmeyi bırakmayacağının sayısız sinyaline, somut kanıtına her gün bir yenisi ekleniyor.
Dinci faşist iktidarın Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Endonezya Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmenin ardından, Suriye'deki durumla ilgili, Türkiye'nin bundan böyle Suriye'de “Kendi göbeğini kendi keseceğini” açıklamış. Türkçesi, kimseye danışmadan, yani ne ABD'nin ne de Rusya'nın ne diyeceklerine bakmadan yeni bir saldırı düzenleyeceklermiş.