Bir “Emek Cephesi” arayışı, devrimci, sosyalist, halkın demokrasisinden yana herkesin özlem ve isteği haline gelmiş. Bunda anlaşılmayacak bir şey yok. Sermaye sınıfına ve onun politik güçlerine, her şeyden önce de politik iktidarına karşı mücadelenin tüm emek güçlerinin birliğini gerektirdiği düşüncesi, ortak bir düşünce haline gelmiş durumda.
Karamsarlık ve işçi sınıfına güvensizlik paçalarından akan çevreler, başlığı okuyunca “hani nerede” diye soracaklardır. Çünkü onlara göre, şu anda, “hesaba katılması gereksiz tek tük eylemler dışında Türkiye ve Kürdistan'da yaprak kımıldamıyor”.
Filistin halkının, Filistin devriminin yanında kararlılıkla duran Lübnan Hizbullah'ının lideri Nasrallah'ı katleden siyonist, işgalci, katil İsrail zafer sarhoşluğu yaşıyor. Bu işgalci ve katil devletin başındaki faşist çete, Nasrallah'ı katlederek Filistin devrimi ve emperyalizme karşı savaşan Lübnan halkına karşı büyük ve kesin bir zafer kazandığını sanıyor.
Aslında, başlıktaki ifadenin doğrusu, “emperyalistlerin ve siyonist İsrail'in kofluğu” olmalıydı. Nedeni basit, kolayca anlaşılabilir. İran'ın misillemesi, daha çok kanaate, düşünsel çıkarımlara dayanan bir iddiayı tüm somutluğuyla kanıtladı.
1975'ten 1990'a kadar on beş yıl süren süren kanlı iç savaştan bu yana en kanlı günü yaşadık diye açıklama yaptı bir kaç gün önce Lübnan Sağlık Bakanı. O gün, yani 23 Eylül 2024'te siyonist İsrail'in hava saldırıları sonucu 492 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin arasında 35 çocuk 58 de kadın vardı. Bu tablo, siyonist İsrail'in hedef gözetmeden asker-sivil, kadın-çocuk, önüne kim çıkarsa öldürdüğünü gösteriyor.