13 Şubat günü, sıklıkla duyduğumuz bir maden göçüğü haberi geldi Erzincan’dan. İliç ilçesinde bir altın madeninde devasa ölçekte bir toprak kütlesi kayması oldu. Bakanın açıklamalarına göre 400 bin kamyonun ancak taşıyabileceği bir toprak kütlesi işçilerin üzerine akıp gitti. 9 işçi toprak altında.
Çiftçilerin, mevcut hükümetlerin tarım politikalarını protesto eylemleri bütün bir Avrupa'ya yayıldı dersek abartmış mı oluruz? Hayır, abartmış olmayız; hatta gerçeğin, olgunun tümünü tam olarak ifade etmiş olduğumuzdan bile şüphe edebiliriz.
Hepimizi tarifsiz bir acıya ve dehşete düşüren o korkunç 6 Şubat gecesinin üzerinden tam bir sene geçti. Ne ölümüze ağlayabildik, ne dirimize sevinebildik. Tarifi gerçekten çok zor bir durum. Her gün yeniden ve yeniden yaşadığımız korkunç bir acı.
Daha doğru bir ifadeyle söylemek gerekirse, “çekilmek zorunda kalacak mı?” diye sormak lazım. Çünkü, hiç bir emperyalist güç, zorunlu kalmadıkça, işgal ya da ilhak ettiği topraklardan kendi istek ve iradesiyle çekilmez.
Tamı tamına yirmi iki yıldır yanıtı aranan bir sorudur bu. Daha doğrusu, birkaç gün öncesine kadar durum böyleydi.
Artık değil.
Şimdiki bunak ABD Başkanı Biden'den önceki Devlet Başkanı D.Trump, bir seçim toplantısında yaptığı konuşmayla bu soruyu ortadan kaldıran bir açıklama yaptı. Önce Trump'ın ne dediğine bakalım. Şöyle: