< < Emeğin Gasp Edildiği Yerde İbadet Olmaz!"

Kilise tadilatında çalışan ve hakları ödenmeyen inşaatında işçilerinin eylemi Büyükada San Pasifico Kilisesi önündeki devam ediyor.

İstanbul'da Santa Maria Drasperi Kilisesi ve San Pasifico Kilisesi'nin tadilatını ve temizliğini yapan inşaat işçilerinin ödenmeyen hakları için kiliseler önünde yaptıkları eylem devam ediyor.

Yapı & Yol İşçileri Sendikası ve Emeğin Gücü üyesi işçilerin bugün Büyükada San Pasifico Kilisesi önünde yaptığı eyleme Ümraniye'de Büyük Cami inşaatında hakları için eylem yapan ve kazanımla sonuçlandıran inşaat işçileri de destek verdi.

İnşaat işçileri "Ücret Haktır Gasp Edilemez", "İşçiler Sizin Köleniz Değil", "Direne Direne Kazanacağız!" "Yaşasın İşçilerin Mücadele Birliği" sloganlarıyla yürüyüş yaparak San Pasifico Kilisesi önüne geldi. İşçlerden Abdurrahman Hezer, iki yıl önce Santa Maria Drasperi Kilisesi ve San Pasifico Kilisesi'nin tadilatına başladıklarını tadilat yanında su ve elektrik tesisatlarının eksiklerinin giderilmesi tıkalı tuvaletlerin açılması, temizlik vb işleri de yaptıklarını belirten "Tadilatı yaparken malzemeleri temin etmekte sıkıntı olmasın, zaman kaybetmeyelim diye malzemeleri de temim etmek üzere anlaştık. Tadilat boyunca kullandığımız inşaat ve temizlik için gerekli malzemeleri, araç gereçleri ben temin ettim. Bir kısmını da Büyük adada bulunan esnaftan aldım. Kimi zaman peşin aldık kimi zaman veresiye yazdırdık. Sağolsun esnaf da bizi geri çevirmedi parça parça ödemeye çalıştık. Çünkü bize iki kilisenin tadilatı için toplamda sadece 30 bin lira para ödendi. Anlaşmamız tadilat üzerine olmasına rağmen biz tıkalı tuvaletleri açtık temizledik. Daha önce söylenmemiş işleri de yaptık. Aylarca şunu da yapın ödeme yapalım, bunu da bitirin ödeme yapalım diye oyalandık. İşleri bitirdik bu kez de, "Vatikan'dan para alacağım, Katedralle görüşüp ödenek alacağım" diye oyalandık" diyen Hezer aylarca beklediklerini ibadethane olması nedeniyle hoşgörülü davrandıklarını, kilisenin bağlı olduğu Saint Esprit Katedrali ile defalarca görüşmeye gittiklerini fakat hiç bir olumlu adım atılmadığını aktardı.

"İki sene önce başladığımız işi bitirdik üzerinden aylar geçti. Hakkımızı istediğimizde papazın "Sana para verdik ne alacağı... Benim canım ne zaman isterse o zaman öderim" cevabıyla karşılaştık. Biz ulaşabildiğimiz muhataplara sesimizi duymaya çalışıyoruz. Hakkımızı almak için ne yapalım Vatikan'a mı gidelim. Mecbur kaldık kiliselerin önünde sesimizi duyurmaya çalışıyoruz" diyen Hezer, biz aylardır hoşgörü gösterdik. Bildiğimiz ulaşabildiğimiz tüm muhataplarla diyalogla çözmek için çaba gösterdik. Bundan sonra olacaklardan kiliselerin din adamları ve bağlı olduğu ibadethaneler makamlar sorumludur" dedi.

Büyükada esnafa gidilerek" Burada esnaflara size borcu varmı? Bu adam burada iş yaptı mı?" gibi söylemlerle alacaklarının inkar edilmeye çalışıldığını ifade eden Hezer "Kiliselerin Büyükada cemaatine de sesleniyoruz. Burada tüm inanışlarda en önem verilen değerlerden biri emektir, haktır, kimseye haksızlık edilmemesidir. Ama bu ibadethanelerde bizlerin emeği aylardır gasp ediliyor. Buralara ibadete, günah çıkarmaya gelmeyin. Hakkımızın gasp edilmesine ortak olmayın. Hakkımızın ödenmesini isteyin" dedi. Yapı & Yol İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Adnan Akyol ise iki sene önce tadilat yapan işçilerin haklarının gasp edildiğini ve çalıştıkları süre içinde sigortalarının dahi yapılamadığını belirtti.

Eyleme desteğe gelen Ümraniye Büyük Cami inşaatında ise işçilerin sigortalarının asgari ücret üzerinden yatırıldığını ve tüm inşaatlarda aynı sorunun yaşadığını söyledi.

Kiliselerin tadilatında çalışan işçilerin haklarının ödenmesi için ulaşabildikleri tüm kurallarına diyalogla sorunu çözmek istediklerini defalarca ilettiklerini fakat olumlu tek bir adım atılmadığını belirten Akyol "Aslında sorun sadece işçilere haklarını ödemeyen patronlar değil. Sorun inşaatlarda hiçbir denetimin olmaması. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denilen bir bakanlık var. Ama ne kiliselerin tadilatı sırasında ne cami inşaatında bir kez olsun Çalışma Bakanlığı'nın denetime geldiğini görmedik. Bu bütün inşaatlarda işyerlerinde geçerli. İşçilerin sigortaları asgari ücretten yatırılıyor ki, bu milyarlarca liralık verginin kaçırılması demektir. En ağır cezanın uygulanması gerekir. Bir buçuk milyon inşaat işçisi var ve bunların yüzde 98'nin sigorta primleri asgari ücret üzerinden yatırılıyor. Binlerce işçinin sigortası yapılmıyor. Ama hiçbir denetim patronlara hiçbir yaptırım yok. Biz hakkımızı istediğimizde karşımıza polis şiddeti, darp, gözaltı hatta tutuklanmayla karşılaşıyoruz" dedi.

İşçilerin haklarının gasp edilmesinde en önemli nedenlerden birinin işçilerin örgütsüzlüğü olduğunu söyleyen Akyol "Patronlar şunu bilsin ki, gün gelecek ve bizden çaldığınız servetin tümünü alacağız" dedi.