Dünya Kadın Konferansı Ortadoğu Kıta Koordinasyonu (WWC), Suriye’de yaşananlara dair 24 Aralık tarihli bir açıklama yayınladı:
Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde kurulu bulunan Betek Boya'da patron sendikalaşan işçileri, “küçülme” bahanesiyle işten çıkarmaya başladı. Toplamda 88 işçinin çıkarılacağı fabrikada işten atılan işçiler 25 Aralık günü kapı önünde bekleyişe...
Adana'da Emek ve Demokrasi Güçleri, İnönü Parkı’nda bir araya gelerek asgari ücret zammı ve ekonomik krize ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Mücadele Birliği okurlarının da katıldığı eylemde basın açıklamasını Emine Esmer okudu.
İşçi Emekçi Birliği (İEB), açıklanan asgari ücreti protesto etmek için İstanbul’da Cevahir AVM önünde “Sefalete mahkûm edenlere karşı işgal, grev, direniş!” diyerek bir basın açıklaması yaptı.
Rojava’da SİHA’larla katledilen meslektaşlarını anmak isteyen gazeteciler, 21 Aralık günü Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’nin (MKG) çağrısıyla İstanbul Şişhane’de düzenlenen basın açıklamasına...
Suriye'de beklenmedik gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. SDG, 4 gün savunduğu Minbiç'i, "ateşkes" sonrası 9 Aralık'ta terk etmişti. Böylece Minbiç, Türkiye'nin beslemesi dinci faşistlerin (haliyle TC'nin) eline geçmişti
Bu sözlerle karşıladı cumhurbaşkanı 2025 yılı boyunca işçilere ödenecek asgari ücret rakamını...
İstanbul Barosu, Suriye’de öldürülen gazetecilerle ilgili açıklama yaptı ve hakkında hızla soruşturma başlatıldı. Baro, bu soruşturmaya tepki göstererek bir açıklama yayınlayarak, “Her zaman insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunan Baromuz,...
Birleşik Metal İş Sendikası, Hitachi Energy işletmesine bağlı 4 fabrikada sürdürdükleri grevin, 20’nci gününde anlaşmayla sonuçlandığını ve 23 Aralık gecesi geç saatlerde TİS imzalandığını duyurdu.
Samandağ'da Emek Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla Suriye'de yaşanan katliamlara karşı 22 Aralık Pazar günü Samandağ semt pazarında bir miting gerçekleştirildi. "Katliamlara ve Savaşa Dur De, İnsanca Yaşam için Mücadeleye" şiarıyla başlatılan...
19 Aralık zindan katliamının 24. yılında Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi (TDİ) Sarıgazi DEM Parti’de bir etkinlik düzenleyerek katliamı andı.
21 Aralık günü, Rojava’da Türk SİHAları ile katledilen Nazım Daştan ve Cihan Bilgin ile ilgili Şişhane basın açıklaması yapmak için toplandıklarında polis tarafından ablukaya alınarak gözaltına alınan 59 kişiden 45’i aynı gün emniyette ifadeleri...
19-22 Aralık zindan katliamının 24. yılında İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, 20 zindanda gerçekleştirilen katliamda ölümsüzleşen 28 devrimci tutsak için Kadıköy rıhtımda eylem yaptı.
Bugün öğle saatlerinde Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG) ve DİSK Basın-İş öncülüğünde bir araya gelen gazeteciler, Rojava’da haber takip ederken Türkiye SİHA'sı ile katledilen gazeteciler Nazım...
Esenyurt'ta MEB tarafından yaptırılan Yapı&Yapı İnşaat'ın yüklenici firma olduğu okul inşaatında taşeron Doğuş İnşaat'ta çalışan Yapı Yol-İş Sendikası üyesi işçiler aylardır gasp edilen haklarını dün (20 Aralık,) eylem yaparak aldı.
II- Suriye Hedefte
Neden Suriye diye sorulabilir! Yanıtı basit: Çünkü Suriye, Ortadoğu'da (Batı Asya) önemli bir konuma sahiptir. Suriye'nin “tam ilhakı”, olmazsa dinci faşistlerin iktidar olduğu bir ülkeye dönüştürülmesi en başta İsrail'in güvenliği açısından önemliydi.
Suriye, düşmanları dahil, kimsenin beklemediği bir anda ve hızda yıkıldı. Öncesi bir yana, modern tarihi yüzyılı geçen bir devletin bu hızla yıkılması, doğal olarak, tartışmaları da beraberinde getirdi. Nasıl ve neden olmuştu bu yıkım sorularına verilen yanıtlar, her taraf ve kesimde olduğu gibi, komünist ve devrimci partiler arasında da tartışmalara yol açacak gibi görünüyor.
Dünyada taşlar yerinden oynuyor. Her geçen gün, dünyayı sarsacak gelişmelere uyanıyoruz artık. Son olarak Suriye, iki haftayı bulmayan bir zaman zarfında dinci faşist çetelerin, onların iplerini ellerinde tutan emperyalistlerin, Türkiye ve siyonist İsrail gibi devletlerin avuçlarının içine düştü ve yıkıldı.
Suriye dünyayı şaşkına çeviren bir hızla düştü. Yüzyıllık bir devlet, yedi gün içinde sürü güdüsüyle hareket eden katil çetelerin avuçlarının içine düştü.
Suriye ve Rojava halkları yine bir dinci-faşist saldırganlıkla ve işgalle karşı karşıya. Geçtiğimiz haftadan bu yana emperyalizm, dinci faşist iktidar ve bölge gericiliğinin desteklediği, bizzat örgütleyip yönlendirdiği dinci faşist çeteler Halep, İdlip kırsalı, Tel Rıfat ve Hama’ya yönelik kapsamlı bir saldırı başlattı. Kısa sürede ilerleyen dinci-faşist çeteler, en stratejik yerlerden biri olan Halep dahil olmak üzere, birçok yeri ele geçirdi, insanları katletti, kentleri ve kasabaları yağmaladı. Tel Rıfat ve çevre bölgelerde yaşayan 150.000’den fazla insan, yaşadığı yerden sürgün edildi.
Emperyalistler, Suriye'de ikinci cepheyi açarak savaşı bir üst aşamaya yükselttiler. Halep düştü. Hama ve Dera kapılarına dayandı dinci faşist çeteler.
Siyonist İsrail ile Lübnan hükümeti arasında imzalanan “ateşkes” anlaşmasıyla bir savaş cephesi kapandı mı? Sınırları zorlayacak bir iyimserlikle bu soruya olumlu yanıt versek bile, siyonist İsrail-Hizbullah savaşının dumanları dağılmadan yeni bir savaş cephesinin açıldığını görüyoruz: Suriye cephesi.
Başlıktaki kelimenin anlamını artık herkesin, politikayla en alakasız kişilerin bile bildiğini kabul edebiliriz. Bir orta menzilli balistik füze başka bir zamanda, başka koşullarda olsaydı kendinden bu kadar söz ettirebilir miydi? Sanmıyoruz. Yine de kelime anlamı üzerine bir iki söz: “Oreshnik” fındık, fıstık gibi kabuklu yemiş anlamına geliyormuş Rusça'da.