Gazi Mahallesi'nde yapılan eylemlerde 26 Mart günü gözaltına alınan Mücadele Birliği okuru Sezer Çakmak, 28 Mart günü çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Metris Cezaevine gönderildi. Sezer Çakmak, Metris’ten gönderdiği mesajında yoldaşları,...
İsviçre'nin Basel şehrinde, Türkiyeli ve Kürdistanlı kurumların çağrısı ile 26 Mart günü saat 18.00’de Claraplatz’da buluşan kitle, Türkiye’de gelişen ayaklanmaya destek olmak ve devletin saldırılarını protesto etmek için bir basın açıklaması...
Samandağ Emek Ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Samandağ'da baskılara, tutuklamalara, gözaltılara karşı 30 Mart günü yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Saat 20.00'da eski PTT önünde toplanan kitle, alkışlarla sloganlarla Deniz...
Almanya’nın geleneksel hale gelen Final Newrozu, bu yıl da Frankfurt’ta büyük bir coşkuyla kutlandı. Yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı kutlamalar, renkli görüntülere sahne oldu.
HBDH Yürütme Komitesi, Kızıldere’de ölümsüzleşen 71 devrimci hareketinin nadide öncü kadroları için bir açıklama yayınladı ve “Kızıldere Şehitleri Birleşik Devrim Mücadelemizde Yaşıyor!” dedi.
Saraçhane'de, Şişli Cevahir AVM önünde gözaltına alınanlar ve polis baskınıyla evlerinden 17 Mart günü gözaltına alınanlar bugün İstanbul Adliyesi'ne getirildi.
Cumartesi Anneleri / İnsanları 1044. Hafta eyleminde 32 yıl önce Cizre'de gözaltına alınan Ali Karagöz için Galatasaray Meydanı'ndaydı.
Gençlik Örgütleri, 19 Mart akşamı başlayan ve gençliğin de kitlesel olarak katıldığı eylemlerle devam ediyor.
Mücadeleci Sendikalar, İBB'ye yapılan operasyonun toplumun emekçi kesimlerini, geleceksizliğe ve umutsuzluğa mahkum edilen işsiz, güvencesiz gençlerini sokağa taşıdığını belirterek, topluma dayatılan yoksulluğa, baskılara geleceksizliğe karşı...
İstanbul Üniversiteler Koordinasyonu'nun çağrısıyla "Boykot Sürüyor Mücadele Büyüyor" şiarıyla Şişli Cevahir AVM önünde toplanan öğrencilere polis saldırdı. Çok sayıda öğrenci işkenceyle gözaltına alındı.
İzmir'de İBB soruşturmasının ardından başlayan eylemlere katıldıkları için 22 Mart günü gerçekleşen ev baskınlarında gözaltına alınıp 26 Mart günü tutuklanan devrimciler, cezaevinde darp edildi.
Manisa Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Mercan Makina fabrikasında sendikalaşmayı önlemek amacıyla 7 Birleşik Metal İş Sendikası üyesinin işten atılmasını ve tüm işçilerin zorunlu izne çıkarılmasını protesto etmek için fabrika önünde basın...
İzmir'de gazetecilik örgütleri, ülke çapında yapılan protesto gösterilerini takip eden gazetecilerin 25 Mayıs'ta tutuklanmasını basın açıklaması yaparak protesto etti. Uluslararası basın örgütleri de saldırıları ve gazetecilerin tutuklanmasını...
Gençliğin birikmiş öfkesi ve bastırılmış özgürlük düşleri, bardağı taşıran son damla ile, bir haftayı aşkın süredir eylemleriyle sokakları kasıp kavuracak, öfkesini örgütleyip isyana dönüştürecek bir güce dönüştü.
İzmir'de 20 Mart günü “Kampüslerden sokağa hesap sormaya” diyen Ege Üniversitesi öğrencileri Büyükpark’ta bekleyen öğrencilerle buluştu ve Küçükpark'a yürüyüş yaptı.
Halk ayaklanması devam ediyor. Ara sıra hız keser gibi görünse de bu kimseyi aldatmasın; milyonlarca insanı sokaklara döken koşullar olduğu gibi orta yerde duruyor ve üstelik şiddetlenerek. Emekçi sınıfların, gençliğin, kadınların, Kürt halkının dinci faşist iktidara karşı ve açlık, yoksulluk üreten, bunu en uç noktalara kadar getiren sömürücü düzene karşı öfkeleri katlanarak büyüyor.
Emekçi kitlelerde sosyal yaşam diye bir şey kalmadı. Bu topraklarda kapitalist toplum, kendi tarihinin en büyük ekonomik krizini ve yıkımını yaşıyor.
Başta gençlik olmak üzere devrimci kitlelerin, yoksul, ezilen halkların ayaklanması olağanüstü bir hız kazanarak sürüyor. Olaylar, artık saat saat gelişiyor ve bu hıza yetişmek mümkün değil. Her sınıf, her toplumsal kesim kendi çıkarlarına uygun bir çıkış yolu arıyor.
“Ayağa kalkın, düşmüş köleler!”
<…>
Uçarı talihin düzenbazları,
Yeryüzünün tiranları! Titreyin!
Ayağa kalkın, düşmüş köleler,
Metin olun, dinleyin!
(Hazal Yalın'ın çevirisinden)
Olağanüstü bir dönemden geçmekte olduğumuz kesin. Olan bitene, on binlerce insanın sokaklara akmasına henüz “ayaklanma” diyebilir miyiz, bilmiyoruz. Ama bu kavram kullanılmasa bile olan bitenin dört başı mamur bir Halk Ayaklanmasının öncü sarsıntıları olduğundan şüphe duyulmamalı. Yani, yarın devrimci kitle gösterilerinin akışı nasıl olursa olsun, arkası gelecek. Devrimci güçler, hazırlıklarını buna göre yapmalılar.
Üzerinden bir ay gibi kısa bir süre bile geçmeyen “Editör” makalemizin başlığı “Gümbür Gümbür Gelen Ayaklanma” idi.
Ortadoğu'da ve aslında bütün dünyada tarih, büyük ve her gün artan bir hızla akıyor. Dün artık bitti, tamam, denilen gelişmeler bir gün bile geçmeden, saatler içinde değişiyor, hükümsüz hale geliyor ya da bir kenara atılıyor.
Bir kez daha, insan olan herkesin yürekleri ellerinde izlemek zorunda olduğu vahşet görüntülerine tanıklık ediyoruz.