Sibel Deniz

Gazetemiz manşetinde “Ya Sosyalizm Ya Barbarlık” dedik. Son günlerde yaşadığımız olaylar, tam da bu ayrım noktasında olduğumuzu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Gazetelerde okuduğumuz iki haberi alıntılayalım, ama öncesinde uyarı ve hatırlatma yapalım. Vahşet içeren söz konusu haberler, bizim kalemimizden çıkmamış, medyada paylaşılan şekilleriyle alıntılanmıştır.

“Urfa'nın Suruç ilçesinden Antalya'ya çalışmaya giden 22 yaşındaki Vedat Kurt, iki yıl önce yevmiyesini istediği işyeri sahipleri tarafından işkenceye maruz kaldı. Dişleri sökülen ve elektrikli işkenceye maruz kalan Kurt, daha sonra işyeri sahipleri tarafından uzun bir süre alıkonuldu. (...) Açılan davanın iddianamesinde, bilirkişi raporuna yer verildi. Raporda, işkence görüntülerinin 4 kişinin HTS ve telefon kayıtlarında yer aldığı belirtildi. (...) Dört kişinin davada tutuksuz yargılandığı öğrenildi.”

Görüntülerdeki ve anlatılarda tanık olduğumuz manzara dehşet verici... Bir diğer habere geçiyoruz:

“Bursa'nın Yenişehir ilçesinde gündelik işlerde çalışan Mehmet Ö., Ozan U.'nun Yıldırım ilçesindeki evinin bir odasını aylık 4 bin liraya kiraladı. Evde 3 gün kalan Mehmet Ö., "Buraya çok misafir geliyor" diyerek parasını isteyip evden ayrılacağını söyleyince, nakit parası olmadığını söyleyen ev sahibi Ozan U., alacağına karşılık satması için cep telefonunu kiracısına verdi.

İddiaya göre; Ozan U., 10 gün sonra konuşup helalleşmek için evine çağırdığı Mehmet Ö.'yü, arkadaşları Semih S. ve Volkan K. ile ellerini arkadan bağlayıp, demir çubuk ve sopalarla dövdü.

Gürültüyü duyan Ozan U.'nun üst kattan inen babası Osman U.'nun da tokat attığı Mehmet Ö.'ye, 1 gün sonra eve gelen Ozan U.'nun eşi Mine U. da yine iddiaya göre; kadın iç çamaşırı giydirdi.

Müzik eşliğinde oynatılıp, fotoğrafları sosyal medyada yayınlanan Mehmet Ö., paylaşımı görüp eve gelen Volkan K.'nin eşi tarafından kurtarılıp polise teslim edildi. Soruşturma sonrası 5 sanık hakkında, 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Silah ile birden fazla kişiyle birlikte konutta gece vakti yağma' suçlarından Bursa 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.”

Yaşanan olaylara baktığımızda, sosyal medyada boy boy servis edilen olay fotoğraflarına bakınca kanınızın donmaması imkansız. Son yıllarda meşhur olan, gişe rekorları kıran Testere ve benzeri vahşet filmlerinin sahneleri geliyor akıllara... Film olduğunu, gerçek olmadığını bilirken dahi yaşadığımız dehşet duygusundan başımızı çevirip izleyemediğimiz sahneleri yaşıyoruz.

Varile konulup yakılarak üzerine çimento dökülen Pınar’ı ya da tecavüz edilip, yakılan, elleri kesilerek atılan Özgecan’a yaşatılan vahşet duygusunu unutmuş muyduk? Hayır.

Bu kadar uzağa gitmeyelim. Bir hafta öncesinden bir alıntı haber daha ekleyelim.

“Beylikdüzü'nden 23 gün önce iş görüşmesi için Esenyurt'ta bir eve giden 23 yaşındaki Erva Raziye Asar'ın cesedi bir inşaatta bulundu. Polis, cesedin 6 parçaya bölündüğünü belirledi. Cinayet şüphelisi olarak gözaltına alınan 43 yaşındaki Fetih Dağlı, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Fetih Dağlı’nın bir cinayetten adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı ortaya çıktı.”

Yaşanan sistemi tehdit eden en ufak bir olayın bile, bir yürüyüş, slogan atma, tweet atma, hakaret etmenin bile tutuklanma ile sonuçlandığı ülkemizde cinayet işleyip serbest kalıp bir cinayet daha işleyebiliyorsunuz. Bu not da şöyle bir köşede dursun.

İşçilere yönelik, kadınlara yönelik, göçmenlere yönelik, güçsüzlere yönelik, sokak hayvanlarına yönelik... saldırılar artarak sürüp gidiyor. Her geçen gün yeni yeni katliam, vahşet haberlerine uyanıyoruz ve işin en acısı ise, artık duyduğumuz, gördüğümüz, okuduğumuz hiçbir şeyin bizi şaşırtmaz hale gelmiş olması.

Sistemin, her köşesinden kan ve irin akıyor. Yeni değil, kapitalizm böyle doğdu ve her geçen zaman da çürümeye, insanlığı da beraberinde çürütmeye devam ediyor. Toplum olarak ya gittikçe barbarlaşacağız ya da her şeyi yıkarak yeni baştan inşaa edeceğiz.

Sibel Deniz

NOT: Yukarıda bahsi geçen haberlere ait resimleri vermek istemedik. Bunun yerine, vahşetleri dünya çapında bilinmesine rağmen toz kondurulmayan siyonist İsrail askerlerini paylaşıyoruz.