Hiç şüphe yok, tarihi bir süreçten geçiyoruz. Yaşananların 3.Dünya Savaşı olarak ifade edilmesi gerektiği, artık sadece Leninistlerin söylediği bir şey değil; birçoklarınca kabul ediliyor.
İnsanın tanımı yapılırken hayvan vurgusu çok yapılmıştır. "Düşünen hayvan", "politik hayvan" ya da "konuşan hayvan" gibi...
Ekonomi kavramları arasına dalıp da kaybolmamıza gerek yok. Her ne kadar iktisat karmaşık ve dolambaçlı bir alan olsa da, bu karmaşaya dahil olmadan da görebileceğimiz bazı ekonomik gerçekler var.
Son seçimlerden yenilgiyle çıkan dinci faşizmin "bundan bir ders alacağı", gemi azıya almaktan vazgeçeceği beklentisi içinde olanların hayal kırıklığına uğraması için fazla bir zaman geçmesine gerek kalmadı. "Müzakere", "toplumsal uzlaşı" peşinde koşanların hayalleri karşı devrimin attığı adımlarla her geçen gün boşa çıkarılmaya devam ediyor.
Türkiye’ye, 2018’de İngiltere’den 27 bin 34 ton, Almanya’dan 50 bin ton plastik atık geldiğini duyurdu. Artan atık ithalatı çevreye zarar veriyor ve sağlık açısından tehlikelere yol açıyor. Türkiye Kimyasallar ve Atık Sektör Yöneticileri "1950’lerden günümüze üretilen 8 milyar ton plastiğin sadece 1 milyar tonu geri dönüştürülmüş, kalan 7 milyar ton ise atık olarak doğada bulunmaya devam etmekte” diyor.