"19 Aralık'tan Bugüne Tecrit Ağırlaşarak Sürüyor!"

 

İnsan Hakları Derneği, Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, Tutsaklarla Dayanışma Ağı, Ümraniye Zindanı önünde 19-22 Aralık 2000 Zindan Katliamı'nın 24. yılında basın açıklaması gerçekleştirdi.

24 yıl önce 19 Aralık’ta ağır tecrit koşullarını dayatan F Tipi Zindanları protesto etmek amacıyla açlık grevinde olan devrimci tutsaklara yönelik 20 zindanda eş zamanlı bir operasyonla 28 devrimci tutsağın katledildiği, 300'e yakın tutsağın yaralandığı 19-22 Aralık'ta 4 gün boyunca süren katliamdan sonra devrimci tutsaklar F Tipi Zindanlara gönderilmişti.

 

"19 Aralık Katliamını Unutmadık Unutturmayacağız!"

İnsan Hakları Derneği, Tutsaklarla Dayanışma İnisiyatifi, Tutsaklarla Dayanışma Ağı, 19-22 Aralık Zindan Katliamı'nın 24. yılında Ümraniye Zindanı önünde bir araya gelerek "19 Aralık Katliamını Unutmadık Unutturmayacağız" yazılı pankart açtı. Basın açıklamasını okuyan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülderen Yoleri, 24 yıl önce 20 Zindanda eş zamanlı operasyonlarla gerçekleştirilen katliam sürecin aktardı.

cZ XP Katliamının sorumlularının ve faillerin halen yargılanmadığını da ifade eden Yoleri, katliamın sorumluları ve faillerinin yargılanmasını talep etmekten devam edeceklerini belirterek "19 Aralık Katliamını Unutmadık, Unutturmayacağız!" dedi.

 

"Bugün S ve Tipi Zindanlarda Çok Ağır İzolasyon Uygulanıyor!"

Toplum üzerinde zor kullanma aygıtı haline dönüşen hapsetme sisteminde yeni tip zindanlarda bugün tecrit sisteminin insanın hem fiziksel hem de zihinsel bütünlüğü üzerinde büyük bir tahribat meydana getirdiği aktaran Yoleri, F Tipi Zindanların yanı sıra özellikle yeni açılan Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi Zindanlarda tutsaklara çok ağır izolasyon yöntemleri uygulamakta olduğuna dikkat çekti.

 

"Katliamı Protesto Edenler Gözaltına Alındı, Tutuklandı"

İnsan Hakları Derneği'nin, 16-17 Kasım 2002 yılındaki Genel Kurulunda 19 Aralık Gününü “Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak ilan ettiğini hatırlatan Yoleri, İnsan Hakları Derneği olarak 19 Aralık katliamının sorumlularının ve faillerin yargılanmasını talep etmeye devam edeceklerini belirterek katliamı protesto etmek isteyen 2 bin 145 kişinin gözaltına alındığını ve 58 kişi tutuklandığını hatırlattı.

 

"Sağ Kalan Ağır İşkence Ve Tecrit Uygulanan Tutsaklara Dava Açıldı"

Katliamdan sağ kurtulan tutsakaların ağır işkence ve tecrit uygulamalarına maruz bırakıldığını ve tutsaklar hakkında birçok dava açıldığına da dikkat çeken Yoleri, "Kimyasal gazların kullanıldığı ve dehşetin yaşatıldığı bu operasyonun emrini veren sorumlular ve operasyon sırasında görevli fail kamu görevlileri hakkında açılan davalar ise engellendi. Kullanılan kimyasal gazın niteliğinin araştırılması talepleri ise sonuçsuz kaldı. İnsan yaşamını korumak zorunda olan devlet, bu yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi bizzat sorumlusu olmuştur" dedi.

 

"24 Yılda Tecrit Ve Hak Gaspları Ağırlaştırıldı"

Aradan geçen 24 yıllık süreçte tecrit sisteminin daha da ağırlaştırıldığını ve tüm zindanlarda hak gasplarının artarak devam ettiğini söyleyen Yoleri, Toplum üzerinde zor kullanma aygıtı haline dönüşen hapsetme sisteminde yeni tip zindanlar ile bugün tecrit sisteminin insanın hem fiziksel hem de zihinsel bütünlüğü üzerinde büyük bir tahribat meydana getirdiğini, F Tipi zindanların yanı sıra özellikle yeni açılan Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi zindanlar ile yeni bir sistem uygulanmaya başlandığını ve tutsaklara çok ağır tecrit yöntemleri uygulandığına dikakt çekti.

 

"Yüksek Güvenlikli Zindanlarda Mutlak Tecrit Uygulanıyor"

Özellikle Yüksek Güvenlikli Zindanlarda ister tutuklu ister hükümlü olsun tüm tutsakların ağırlaştırılmış mahpus statüsündeki infaz sisteminin uygulandığını aktaran Yoleri, "Çoğunluğu tek kişilik yerlerde tutulan mahpuslar, günde yalnızca 1 saat ile 1,5 saat arasında başka bir ünitede olan havalandırmaya çıkarılmakta, günün geri kalan 23 saatini tek başına hiç kimse ile konuşmadan, temas etmeden ve kimseyi görmeden geçirmektedir. Burada tutulan mahpuslara kitap, televizyon ve gazetelere erişim konusunda kısıtlamalar getirilmekte ve mahpuslar mutlak bir tecride tabi tutulmaktadırlar.

 

"Yaşam Hakkını Ortadan Kaldıran Bu İnfaz Sistemi Kaldırılmalıdır"

"Bu infaz sistemi tüm tutsaklar açısından ağır insan hakkı ihlallerini içinde barındırmakta olup bu sistem uygulamadan mutlaka kaldırılmalıdır" diyen Yoleri zindanların, birçok sorunun sürekli hale geldiği ve tutsakların yaşamını tehdit eden uygulamalar ile birer insan hakları ihlal merkezlerine dönüştüğünü vurgulayarak "Tecrit ve izolasyon, işkence ve kötü muamele, çıplak arama, sosyal hakların engellenmesi, zorunlu sevk ve sürgünler, hasta tutsakların tedavi haklarının engellenmesi, idari gözlem kurulu kararları ile tahliyelerin engellenmesi, şüpheli ölümler gibi yaşam hakkını ortadan kaldıran birçok ihlal meydana gelmektedir. Hapishanede tutulan mahpusların haklarına saygı gösterilmesi ve haklarını kullanırken ayrımcı bir politika ile karşılaşmaması Devletin sorumluluğundadır" diye konuştu.

 

"Zindanlarda 378 Bin Tutuklu Ve Hükümlü Var"

Devletlerin politik tutsaların görüşüne, etnik kimliğine, cinsiyetine ve diğer farklılıklarına bakılmaksızın insan onuruna yaraşır bir tutum belirlemekle yükümlü olduğunu vurgulayan Yoleri "Türkiye hapishanelerinde 01 Aralık 2024 tarihi itibari ile 406 açık ve kapalı zindanlarda 378.657 tutuklu ve hükümlü bulunmaktadır. Ayrıca 0-6 yaş arası 759 çocuk anneleriyle birlikte hapishanelerde tutulmaktadır" dedi.

 

"Zindanlarda 65'i Ağır Olmak Üzere 1517 Hasta Tutsak Var"

Yüksek Güvenlikli Zindanlarda ağır tecrit, sağlıksız koşullar nedeniyle tutsaklar çeşitli hastalıklara yakalanıyor. Tutsakların tedavi haklarının da çeşitli gerekçelerle gasp edilmedisi nedeniyle de hastalıkların ilerlediği de sık sık gündeme geliyor. Sağlık durumları ağırlaşan ve zindanlarda tedavisi mümkün olmayan tutsakların ise serbest bırakılmaması nedeniyle bir çok tutsak zindanlarda yaşamını yitiriyor. Yoleri, Türkiye'de Nisan 2022 yılı tespitlerine göre, 651’i ağır olmak üzere 1517 hasta mahpus bulunduğunu belirtti.

 

"İdare Gözlem Kurulu Kararıyla Tahliyeler Engelleniyor"

Bu sayının çok daha fazla olduğunu ancak Adalet Bakanlığı'nın bu konudaki ilgili verileri kamuoyu ile paylaşmadığını belirten Yoleri tutsakların özgürlüklerini engelleyen İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla, denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme hakları engellendiğini de vurguladı.

 

"Son Bir Yılda Zindanlarda 709 Ölüm Gerçekleşti"

Yoleri, "Van Milletvekili Gülistan Kaçmaz Sayyiğit’e 05.12.2024 tarihinde Adalet Bakanlığı tarafından verilen bilgiye göre 28.11.2024 tarihi itibari ile 2024 yılı ilk 11 ayında hapishanelerde 709 mahpus yaşamını yitirmiştir. Bu sayı bile tek başına hapishanelerde yaşam hakkına yönelik ihlallerin geldiği noktayı göstermesi açısından önemlidir" dedi.

 

"Hasta Tutsakların Yaşam Hakkı Gasp Ediliyor!"

Türkiye zindanlarında en ağır sorunlardan olan hasta tutsak sorununa dair ise Devlet ve Hükümet yetkililerinin tarafından hiçbir çözüm politikası ortaya koymadığını ve ağır hasta, ileri yaşta ve engelli tutskalatın, hapishanede kalamayacak durumda olmalarına rağmen tahliye edilmemediklerine söyleyen Yoleri, özellikle ağır hasta tutsaklarla ilgili tek karar verici merci olan Adli Tıp Kurumu tarafından verilen “Hapishanede kalabilir” raporları ile tutsakların yaşam haklarının gasp edildiğini ve tahliyesi engellenen ağır hasta tutsakların yaşamlarını kaybettiktelerine dikkat çekti.

Yoleri, 19-22 Aralık Zindan Katliamı'nın yıldönümünde İHD olarak Zindanlarla ilgili talpelerini ise şöyle aktardı:

• Katliamın yaşanmasında sorumluluğu olan tüm faillerin yargılanması ve adaletin sağlanmasını, • Ağır tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilerek F Tipi, Yüksek Güvenlikli, S Tipi ve Y Tipi Hapishanelerin kapatılmasını,

• Mahpusların tahliyelerini engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının kaldırılmasını,

• İşkence ve kötü muamelelere son verilmesini, sorumlu olanlar hakkında etkin soruşturmalar açılmasını,

• Mahpusların adil yargılanma, sağlık hizmetlerine erişim, yeterli beslenme, hijyen koşullarına, kültürel ve sosyal haklara, avukatları ve aileleriyle görüşebilme haklarına erişiminin ayrımsız bir şekilde sağlanmasını,

• Yaşam hakkının korunmasını, ölümlerin önlenmesini,

• Hapishanede yaşamını devam ettiremeyecek ağır hasta, engelli ve ileri yaşta olan mahpusların tahliyelerinin sağlanmasını talep ediyoruz.

İnsan hakları savunucuları olarak 19 Aralık Katliamının sorumlularının peşini bırakmayacaklarını ve süregelen tüm hak ihlallerine karşı duracaklarını söyleyen Yoleri, tutsakların insan onuruna uygun bir yaşam sürmesi için mücadeleye devam edeceklerini vurguladı.

Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız.

https://youtu.be/kJAx_yFBSvg?si=ytGSQCSX3T5V3k33