İzmir'de ÇHD, ÖHD, İHD ve THİV 19-22 Aralık Hapishaneler Katliamı’nda ölümsüzleşen devrimciler için Buca Kırıklar Cezaevi önünde bir basın açıklaması düzenlediler.
Açıklamada 2000 Aralık’ında 20 zindana birden saldırılması ve yaşanan katliam anlatıldı, “Devrimci tutsaklar yakılarak, kurşunlanarak, kimyasal silahlarla zehirlenerek, dövülerek fiziken yok edildiler. Üzerinden 22 yıl geçti. O gün yaşananlar yoldaşları, dostları, mağdurları, avukatları olarak hafızamızda taze. Unuttuk sanılmasın! Bu ülkede hapishanelerin tarihi aynı zamanda hak gaspları, baskılar ve bunlara karşı yapılan açlık grevlerinin, ölüm oruçlarının, mücadelelerinin tarihi olmuştur.” denildi.
Avukatlar, “’Hayata Dönüş’ ile devlet amacına ulaşabildi mi? Kısa bir süreliğine belki. Hapishaneler bugün makyajlı görünümünün altında 12 Eylül koşullarının gerisindedir. Ancak geldiğimiz noktada devlet her yıl yeni hapishaneler inşa etmektedir. Hapishanelerde intiharlar adı altında adli-siyasi mahpuslar öldürülmekte, hasta tutsaklar ATK eliyle infaz edilmektedir.
Alfabedeki her harf yeni bir hapishane rejiminin adı olmaktadır; T, Y, S… uzayıp gidiyor. Ortak noktaları ise tecrit-tretmanın en ince haliyle uygulanmaya çalışılmasıdır. İdari gözlem kurulları eliyle adeta infaz içinde infaz hukuku uygulanmaktadır. Özellikle 30 yıllık mahpusların infazlarının uzatılması bu kurulların çalışma motivasyonlarını ortaya koymaktadır.
Sürgün sevkler, infaz yakmalar, mahpusların tutulma koşulları her geçen gün daha kötü bir hal almaktadır. Tüm bu saldırılar hapishane yönetimleri, infaz savcılıkları ve infaz hakimliklerinin ortak koordinasyonu ile yapılmaktadır.
Mahpusların sağlığa erişim hakkından, basın yayın hakkına, sohbet hakkına daha onca hususta hak gaspları sürmektedir. Toplum olarak nasıl yönetildiğimizi görmek için hapishanelere bakmak yeterlidir. İnfaz, işkence, tecrit, hak gaspları bugün hapishanelerin bilançosudur.” diyerek, bugün olması/yapılması gerekli en önemli hususun 19-22 Aralık katliamının operasyonlarda yaşanılanların aydınlatılması ve hukuki sorumluluğu olan tüm yetkililerin yargı önüne çıkarılması” olduğunu söylediler.
Açıklamada sık sık “Devrimci Tutsaklar Onurumuzdur”, “Katil Devlet Hesap Verecek”, “Zindanlar Yıkılsın Tutsaklara Özgürlük” sloganları atıldı.