Ankara'ya Gitmek İsteyen Hakkımı Ver Gönüllüleri'ne İzmir'de Polis Engeli

#HakkımıVer kampanyası kapsamında yarın Ankara'da yapılacak eylem için İzmir'den yola çıkmak isteyen Hakkımı Ver gönüllülerinin aracı polis tarafından engelleniyor.

Hakkımı Ver Kampanyası kapsamında çok sayıda sendikalar, meslek örgütleri, çifçiler, doğa savunucuları, demokratik kitle örgütleri “İnsanca Yaşam, Güvenceli Çalışma #HakkımıVer!” demek için yarın Ankara’da buluşacak. Ankara'da saat 12.00'de Karşıyaka Belediyesi önünde buluşacak olan emekçiler Meclise yürüyecek ve saat 13.00'te TBMM önünde taleplerini ifade edecek.

#HakkımıVer gönüllüleri Karadeniz, Adana, Antalya, İstanbul ve Akbelen'den araçlarla Ankara'ya doğru yola çıktı.

Fakat Ankara'ya gitmek üzere İzmir'de bir araya gelen Hakkımı Ver gönüllerinin aracı polis tarafından engelleniyor.

Hakkımı Ver gönüllüleri bekleme alanında açıklama yaparak polisin keyfî engellemesini kamuoyuna duyurdu.

İzmir'den seslenen emekçiler "Hakkımı Ver gönüllüleri olarak İzmir'den Ankara'ya gitmek isteyen 45 arkadaşımızla beklemedeyiz. Çünkü bize tahsis edilmiş olan iki otobüsümüz emniyet tarafından alıkonulmuş durumda. Bize verilmiyor. Emniyet otoparkına götürülmüş. Ve şu an onlardan bir haber bekliyoruz. Ulaşım hakkımızın bir an önce geri verilmesini istiyoruz. Seyahat özgürlüğümüz kısıtlanamaz. Burada bekleyişimiz devam edecek" diyerek seyahat özgürlüğünün kısıtlanmasına tepki gösterdi.

Hakkımı Ver gönülleri, asgari ücretin işçilere sorulmadan belirlenmesi, bir çok farklı iş kolunda çalışan işçilere ağır çalışma koşullarının dayatılması, sendikal örgütlenme önündeki engeller, grev, eylem, direniş yasaklamaları, emeklileri açlığa mahkum eden maaş dayatması, çiftçileri üretemez hale getiren taban fiyat dayatmaları, işçilerin kamu kurumlarında taşeron çalışmaya mahkum edilmesi ve ücret ve iş yükü eşitsizliği, özel sektör öğretmenlerinin taban maaş hakkı, yıllardır atama bekleyen öğretmenlerin mülakatla atama haklarının gasp edilmesi, şoförlerin uzun ve yorucu çalışma koşulları ve kamu çalışanlarından daha fazla çalışmalarına rağmen daha düşük ücret dayatmaları, sürekli tutanak ve raporlarda cezalar kesilmesi, Kazdağları'nda, Akbelen'de, İliç'te ve daha bir çok bölgede ormanların, köylerin maden şirketlerine peşkeş çekilerek doğanın katledilmesi, sokak hayvanlarına yönelik katliam yasası ve uygulamaları vb politikalara karşı tepkilerini dile getirerek insanca çalışma koşulları, insanca yaşanacak ücret ve doğayla uyum içinde bir yaşam taleplerini haykıracak.