Türkiye ve Kürdistan'daki hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve serbest bırakılmaları talebiyle, İsviçre'nin Basel kentinde bir eylem düzenlendi.
Türkiye ve Kürdistan'daki hasta tutsakların sağlık durumlarına dikkat çekmek ve hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle Türkiye ve Kürdistan'da olduğu gibi diğer ülkelerde de eylemler yapılıyor. İsviçre'nin Basel kentinde de devrimci örgütler ve siyasi partiler Türkiye ve Kürdistan'daki hasta tutsakların serbest bırakılması, tedavilerinin sağlanması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi.
Bugün 15.00’da ClaraPlatz önünde toplanan, aralarında Mücadele Birliği’nin de olduğu Türkiye ve Kürdistanlı devrimci yapıların organize ettiği eylemde, Almanca “ Biliyormusunuz? Türk Devleti politik tutsakları öldürüyor!" yazılı pankartı açıldı.
"Ezilen Halklara Korku Salmak İçin Zindanlarda Katliam İşkence Ve Baskı Uygulanıyor"
Almanca okunan ortak metinde faşist Türk devletinin devrimcileri, yurtseverleri, ve kendisine muhalif olan sosyal demokratları susturmak, işçi , emekçi, ezilen halklara korku salmak için birçok katliam, baskı ve işkence uygulamakta olduğu vurgulandı.
Bu uygulamalardan birinin de binlerce insanı tutuklayarak zindanlara atması olduğu ifade edilen açıkamada "Şu anda onbinlerce insan, her yaştan kadın ve erkek, hatta çocuklar, politik düşünceleri ve politik aktiviteleri nedeniyle zindanlarda tutsak" denildi.
"Tahliyeleri Gelen Devrimci Tutsakların İnfazları Yakılıyor!"
Tutuklular bir yana, mahkeme kararıyla mahkum olanların ceza süreleri dolmasına rağmen, “pişman olmadıkları” gereçesiyle en uyduruk gerekçelerle çeşitli“disiplin cezaları” verilerek tahliyelerinin engellendiği belirtilen açıklamada "Şu an 30 yılı aşkın süredir zindanlarda tutulan, tahliye tarihleri gelmiş olan pek çok politik devrimci tutsak, bu türden uygulamalarla zindanlarda tutulmaya devam edilmektedir" denilerek infaz yakma uygulamasına dikkat çekildi.
"Faşist Devlet Zindanlardaki Devrimcileri İmha Etmeyi Amaçlıyor"
"Yaşları 70’i geçmiş, kendi başlarına kendi ihtiyaçlarını görmekte zorlanan nice politik tutsağın, “tutuksuz yargılama” veya hükümlü ise “ceza ertelemesi” yahut “ev hapsi/denetimli serbestlik” türünden uygulamalardan hiçbir şekilde yararlandırılmaksızın en uyduruk gerekçelerle dört duvar arasında ölüme mahkum ediliyor denilen açıkamada devletim apaçık bir intikam duygusuyla hareket ettiği ve faşist devletin devrimcileri imha etmeyi amaçladığı vurgulandı.
"Türkiye Zindanlarında Sessiz Bir Katliam Gerçekleştiriliyor!"
Sayıları 1500 aşkın 600’ü ağır hasta tutsağın durumunun ise tüm dünya insanlığını isyan ettirecek bir gaddarlık örneği olduğu vurgulanan açıklamada "Zindanlarda kalmasının mümkün olmadığı sayısız doktor raporuyla tespit edilen, tedavi ve yaşamının idame ettirilmesi için mutlaka serbest bırakılması gerektiği hastane raporlarıyla, hatta sık sık Adli Tıp Kurumu kararlarıyla belgelenen nice politik tutsak, sırf politik düşüncelerinden ötürü, sırf faşist devlete karşı çıktığı için ölüm anına kadar zindanda tutuluyor, çoğu zindanda hayatını kaybediyor. Türkiye zindanlarında sessiz bir katliam gerçekleştiriliyor!" denildi.
"Faşist Devlet Tutsaklara İmha Politikası Uyguluyor!"
Açıklamada Faşist devlet “kendi katillerini”, uyuşturucu tüccarlarını, kadın katillerini, tecavüzcüleri, bu toplumun tortusu çürümüş tüm suçlu unsurlarını kısa süreli hapislerden sonra bir çırpıda salıverirken, devrimci tutsaklar, politik tutuklu ve hükümlüler bilinçli bir imha politikası ile ölüme mahkum ediliyor" denildi.
"Bu Politikalar 12 Eylül Uygulamalarının Devamıdır"
Türk devletinin, 12 Eylül askeri faşist darbesinden bu yana devrimci tutsakları açıkça siyasi rehine olarak görmekte olduğu, çeşitli yollarla devrimci tutsakları imha etmek istediği ifade edilerek, "İdamlardan işkenceli katliamlara kadar her tür vahşeti uygulamaktan çekinmedi on yıllardır. Hasta tutsaklara yönelik'sessiz katliam' ise bunun son ama sonuncu olmayan bir halkasıdır" denildi.
"Hasta Tutsaklar Derhal Serbest Bırakılsın!"
Uygulanan baskılara ve ağır tecrit e karşı 27 Kasım 2023 tarihinden bu yana Türkiye ve Kürdistan zindanlarında olan yurtsever tutsakların dönüşümlü açlık grevinin ise halen devam etmekte olduğuna dikkat çekilerek Buradan bir kez daha haykırıyoruz: Sağlığa erişim bir insan hakkıdır. Hasta tutsakların inatla zindanlarda tutulması ve tedavilerinin engellenmesi, en temel insan hakkına, kişinin yaşam bütünlüğüne ve sağlık hizmetlerine erişim hakkına yönelik bir saldırıdır. Bir insanlık suçudur! Yaşam mücadelesi veren tüm hasta tutsakların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" denildi.
Eyleme Türkiye'de zindanlarda devam eden açlık görevlerine destek olmak için 3 günlük açlık grevine başlayan AVEG-KON, TSP, SKB ve Young Struggle üyeleri de katılarak açlık grevinde olma sebeplerini ifade ettiler.
Eylemde devrimci tutsakların savunan, hasta tutsakların tedavilerinin yapılması, ağır hasta tutsakların serbest bırakılması ve enternasyonal dayanışmayi ifade eden sloganları atıldı.