Lenin, Devlet Ve Devrim isimli eserinde, Marksist kişi veya örgütlenmeler için önemli bir noktanın altını çizer, “Marx'ın öğretisinin özü, sınıflar savaşımıdır. Durmadan söylenen ve durmadan yazılan şey, budur. Ama, bu doğru değildir. Ve, marksizmin oportünist çarpıtmaları, onu burjuvazi için kabul edilebilir bir duruma getirmeye yönelen çarpıtmalar, kolayca bu yanlışlıktan kaynaklanırlar.
Sevgili arkadaşlarım, yaşadıklarımı sizinle paylaşmak istedim. Dün bir işyerine bir arkadaşımın tavsiyesiyle iş görüşmesine gittim. Bendeki özelliklerin onların kriterlerine uygun olduğunu söylediler.
29 Ekim 2016 tarihinde yayınlanan 676 sayılı KHK ile, yargılama süreçleriyle ilgili kısıtlamalar gelmişti. Bu KHK ile davalara girecek avukat sayısı sınırlandırıldı, avukat müvekkil görüşmelerinin kayıt altına alınacağı düzenlemesi getirildi. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından yürütülen kovuşturmalarda, duruşmada en çok üç avukat hazır bulunabilir düzenlemesi ile siyasi davalarda çok sayıda avukatın duruşmada savunma yapmasının yolu kapatıldı.
Açlık grevleri 140. gününe ulaşan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için birçok şehirde irili ufaklı her türden eylem, etkinlik, kampanya, girişim vs. şimdilerde sürdürülüyor. Her ne kadar gerekli ve yeterli bir doza ulaşmış olmasa da, grevcilerin seslerini duymayan kimse kalmamış görünüyor.
5 Temmuz günü Büyükada’da eğitim çalışması yaparken polis baskını ile gözaltına alınan ve “ajanlık”la suçlanan insan hakları savunucuları için hukukçular bir basın açıklaması yayınladı.
İşçi sınıfı toplumsal üretimin öznesidir ancak üretim araçlarından yoksundur. İşgücünün yeniden üretimi için işgücünü satarak artı değer üretmek zorundadır. Toplumsal bir sınıf olarak üretimden çok küçük bir pay alır. Bu çelişkili durum işçiyi önce üretimine, sonra kendine ve giderek topluma yabancılaştırır.