Amasra'nın Bartın ilçesinde TTK Müessesesinde meydana gelen, 43 madencinin hayatını kaybettiği patlamayla ilgili açılan davanın 7 duruşması bugün Bartın Adliyesi'nde görülüyor. Mahkemenin keşif için karar vermesi bekleniyor.
İzmir’de aralarında Devrimci Öğrenci Birliği’nin de bulunduğu Gençlik Örgütleri 1 Mayıs’ta Taksim’e çıkmaya çalışanların operasyonlarla gözaltına alınıp tutuklanmasına karşı 7 Mayıs günü Alsancak Halkbank önünde toplanarak Alsancak Türkan Saylan...
Bir 6 Mayıs’ta daha yoldaşları Denizlerin başucunda idi. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın idamlarının 52. yılında, yoldaşları Karşıyaka Mezarlığında onları bir kez daha andılar.
İsviçre’nin Basel kentinde Denizleri anma etkinliği düzenlendi. 6 Mayıs 1972’de idam edilen birleşik devrimin ölümsüz önderlerini anmak üzere, 5 Mayıs pazar günü TKEP/Leninist tarafından Basel’de bir etkinlik gerçekleştirildi. Anma saygı duruşu...
İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürüyen devrimcilere yönelik gözaltı ve tutuklama saldırısına basın toplantısı yaparak tepki gösterdi. Taksim iradesini gösterdikleri için tutsak edilen devrimcileri alacaklarını...
Deniz, Yusuf, Hüseyin'in idamlarının 52. yıldönümünde İstanbul'da Şişli Ayışığı Ekin Sanat Derneği bir anma etkinliği düzenledi.
İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürüme iradesi gösterdikleri için gözaltına alınan 64 kişinin serbest bırakılmasını istedi.
İHD İstanbul Şubesi 632. F Oturması’nda Sincan Yüksek Güvenlikli Zindanında tutulan hasta tutsak Eren Odabaş’ın sağlığının korunabilmesi için tutuksuz yargılanmasını ve İstanbul'da bir hastaneye sevk edilmesini istedi.
Cumartesi Anneleri'nin 997. Hafta eyleminde, 32 yıl önce gözaltında kaybedilen üniversite öğrencileri Soner Gül ve Hüsamettin Yaman için Galatasaray Meydanı'ndaydı.
Mezopotamya Ajansı muhabiri Esra Solin Dal’ın çıplak aramaya maruz kalmasına tepki gösteren kadın gazeteciler, “Gazetecilik değil çıplak arama işkencesi suçtur. Arkadaşımızla dayanışmaya mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz" dedi.
IPI ve MLSA’nın da aralarında bulunduğu 27 uluslararası basın kuruluşu, Kürt gazetecilere yönelik baskı ve tutuklamalara karşı Türkiye yetkililerine çağrı yaptı.
1 Mayıs’ta Birleşik Devrim Saflarına, 1 Mayıs Alanlarına! HBDH Yürütme Komitesi, 1 Mayıs dolayısıyla bir açıklama yaptı. “1 Mayıs’ta Birleşik Devrim Saflarına, 1 Mayıs Alanlarına!” diyen Yürütme Komitesi’nin açıklaması şöyle:
Almanya'nın Stuttgart şehrinde her yıl düzenlenen 1 Mayıs İşçi Bayramı eylemine, bu yıl Alman Sendikalar Konfederasyonu’nun, yürüyüşü iptal etme kararı damgasını vurdu.
İsviçre’nin Basel Kantonu’nda, TKEP/Leninist’in de içerisinde yer aldığı Anti Kapitalist Blok, bu sene 1 Mayıs çalışmalarına aylar öncesinden başladı.
Adana'da 1 Mayıs yürüyüşü ve mitingi büyük bir coşkuyla gerçekleşti. Kasım Gülek Köprüsü’nde toplanan örgütler, partiler ve sendikalar kortejlerini oluşturdu. Mücadele Birliği de "Fabrikalar, Tarlalar, Siyasi İktidar Her Şey Emeğin Olacak"...
Gece yarısı itibariyle İran’ın, BM sözleşmesinin 51. maddesine dayanarak İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği misilleme eylemi sabah itibariyle şimdilik sona erdi.
Faşist devletin sınıflar mücadelesine bakışını faşist Devlet Bahçeli olabilecek en kısa biçimiyle özetlemiş: “Türkiye Cumhuriyeti sandıkta kurulmamıştır. Türk tarihi sandıkta yazılmamıştır”.
“YSK, Van’daki hukuk garabetini çözdü!” Böyle allayıp pulladı burjuva muhalefet ve ona yakın burjuva medya, belediye başkanlığının yeniden Abdullah Zeydan’a verilmesi haberini. Garabet çözülmüş!
YSK'nın Van seçim sonuçlarını kabul ederek belediye başkanlığını DEM Parti'ye vermesi, şimdilik, bir serhıldanın önünü kesmiştir.
Sermaye sınıfı ve faşist devlet, ilk etapta, seçim sonuçlarını tanımayıp belediye başkanlığını AKP'li adaya vererek aslında bir deneme yapmış oldu. Şansını denedi, Kürt halkını tepkisini test etti. Tepkinin nereye doğru evrileceğini görmek istedi.
“Burjuva Egemenlik Bir Bütündür” başlıklı son “Editör” makalemizi, şu sözlerle bitirmiştik:
“Asıl mesele merkezi iktidardır; bütün iktidarın birleşik devrimle ele geçirilmesidir. Bunun dışındaki her şey, 'ıvır zıvırdır'.”
Açlık, kelimenin gerçek anlamında bir açlık, tırnaklarını emekçi ailelere geçirmiş durumda. Her gün pazarlardan çürümüş sebze meyve toplayanların, çöplerden ekmek toplayanların görüntüleri düşüyor medyaya.
Yıllardır yineliyoruz. Seçimler, emekçi yığınların iradelerinin tecellisi değildir. Emekçiler açısından iktidarı kazanmanın aracı hiç değildir. İşçi ve emekçilerin iradeleri, devrimci eylemlerle açığa çıkar, sandıkla değil.
Yerel seçimler sonrası Türkiye ve Kürdistan halklarını neler bekliyor? Şimdi yanıtı en çok aranan soru, yerel seçim sonuçları ne olacak değil, seçimler sonrası iki ülkenin işçi ve emekçi sınıflarını neler beklediğidir.