Buna bir politik müflisin ayakta kalma çırpınışı da denebilir. Yerel seçimlerde uğradıkları politik hezimetten, uğradıkları derin hayal kırıklığından sıyrılmanın yolu olarak, TİP, “yeni bir hikaye” yazmaya hazırlandığını ilan etti. ...

Yoldaşım / yoldaşını sonsuzluğa uğurlamak / anlatılması ne zor bir şeydir / bilirsin / bir taşı bastırıp bağrımızın orta yerine / Her gün her saat taşırız bir dağ tepesine … kuşanırız anılarınızla / Ölümü ve ölümsüzlüğü de paylaşırız yarınlarımızda

Nazım AKARSU

Gazi Mahallesinde filizlenmiş yiğit genç devrimci, yoldaşım… Üç yıl oldu Denizlerin yanından bizlere bakalı. Biz ki seninle İstanbul’daydık, Ankara’daydık, 2 Temmuz'da Sivas’taydık, insan zincirinde Suruç’taydık.. Nerede bir mücadele varsa biz oradaydık.

Sonra sen ileri atılabildin ve bu çizilmiş sınırları parçalayıp Kobane'de savaşta yaktın sigaranı. Elinden de düşmezdi hani. Vefa yoldaş ne çok uyarırdı değil mi; “bu ciğerler senin mi yalnızca, sigarayı bırakmalısın yoldaş” derdi.

İstanbul’un eylem alanları bilirdi seni, grev çadırları, yoksul gecekondu sofrası. Bilir ve yerini ayırırdı yoldaşına. Emre yoldaş mutlaka gelir ve yerini alırdı. İşçilikle sertleşen ellerinle kavradığın megafondan yüreğindeki ateş fışkırır ve o gür sesin, düşüncelerinin netliği ile buluşurdu. Bilincindeki Leninist fikirler balyoz gibi inerdi orta yere. Az önce omzu düşük olanlar bile silkinir ve kendine gelirdi. Gittiğin her eylemden gözlerinden fışkıran devrim inancıyla dönerdin. Tonlarca Marksist klasiği “ezberleyenlerin” işçi sınıfına bakarkenki üsttenciliği ve karamsarlıklarını büyük bir öfkeyle yanıtlardın...

Üç yıl oldu öyle mi?

Oysa bu haberi aldığımda dünya başıma yıkılmıştı da, artık hiçbir acıyı hissetmem sanmıştım. Hissediliyormuş yoldaş… Nefes aldıkça ciğere batan kaburga kemiği gibi hiç kendini unutturmadan, onunla yaşamayı öğreniyormuşsun. Kenan yoldaşta bu sızı katmerlendi. Diş sıka sıka yürümeyi, gözden sızan lavları içimize akıtmayı öğrendik. Ağlayıp sızlanmak yok. Ölülerimizi sırtlayacak ve aynı yoldan yürüyeceğiz dedik.

Yüreğimiz delik deşik… Senin ve Kenan yoldaşın haberi sonrası yüreği delik deşik kalan biri daha vardı. Öfkesi ve hüznü onun gölgesi olmuştu. Mis gibi çiçeklerin içinde çarşaf gibi uzanan deniz ve ötesinde görünen İstanbul manzarasına biz hayranlıkla bakarken; O hep derin bir iç çeker ve titreyen sesiyle; “Emre ve Kenan’dan sonra ben bu manzarayı görmüyorum” derdi. “Eyvah” mı dedin? Yüreğin yandı değil mi?.. Şimdi burada olsaydın sigara sarar ve hınçla bilenmiş yüreğinle savaşın en önünde günlük mücadelenin derinlerine dalardın. Şimdi burda olsaydın yoldaş “keşke ben ölseydim o yaşasaydı” derdin, şimdi burada olsaydın yoldaş “acıyı bal eyleyip” yürürdün...

İşçi sınıfını yiğit evladı, Kürdistanlıların Tırko’su, yoldaşım… 9 Şubat 2018 günü, o en son anında eminim bizim sloganlarımız vardı dilinde, eminim ki son düşündüğün yoldaşlarındı ve eminimki özlem ve sevgi ile kapadın gözlerini… Elindeki kalemle kendi kaderini yazdın ve ezilen Kürt ulusunun yanında olmayı, işçi sınıfı ve emekçilerin mücadelesini büyütmeyi bir an olsun bırakmadın. Sen yoldaş bir komünist olarak ideallerin uğruna savaştın ve uğrunda yıldızlaştığın mücadelemiz şu an kıvılcımını bekleyen bir bozkır. Alev alev yanacak yeryüzü ve bu yangında biz her vurduğumuz darbede sizleri haykıracağız…

Devrim yolunda dövüşürken düşmeye yazgılıyız... Sizlerin yolundan yürürken son olarak diyorum ki yoldaş;

“Ölüm nerden ve nasıl gelirse gelsin

savaş sloganlarımız

kulaktan kulağa yayılacaksa ve silahlarımız

elden ele geçecekse: ve başkaları mitralyöz sesleriyle

ve de savaş naralarıyla cenazemize ağıt yakacaksa...

ölüm hoş geldi , sefa geldi”

Yoldaşın...

Filistinli sendikalar, tüm emek örgütlerini, “1 Mayıs'ta Filistin'in Kurtuluşuyla Dayanışma İçin” bu çağrıyı imzalamaya ve 2024 1 Mayısını “Filistin Direniş İşçileri Günü...

17 Nisan günü sabaha karşı saat 04.00'te, ABD’de yüzlerce Colombia Üniversitesi öğrencisi kampüsün ana bahçesinde bir "Gazze Dayanışma Kampı" kurdu. Öğrenciler, Üniversite İsrail...

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla çocuklardan “güvenlik”, “istihbarat” ve “gizli ajan” kelimelerini resimle ya da mektupl...

Günümüzde dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan önemli bir olay hem hızla duyulmakta hem de başka coğrafyalar üzerindeki etkileri hızla açığa çıkmakta. Dolayısıyla da emekçi ...

Mücadeleci 10 Sendika bir araya gelerek 1 Mayıs'ta Taksim'de buluşma çağrısında bulundu. Yıllardır işçi ve emekçilere yasaklanan Taksim Meydanı'nı için "Geri alacağız, Taksim bizimd...

“Öldürmenin pek çok yolu vardır. Karnına bıçak saplamak, ekmeğini elinden almak, hastalığını iyileştirmemek, kötü koşullarda yaşatmak, ölesiye çalıştırmak, intihara sürükle...

Yeni tanıştığımız, belediyeye bağlı bir taşeron şirkette çalışan işçi anlatıyor, “İki üniversite bitirdim, 26 bine çalışıyorum. Yol-yemek çıkarsan asgari ücret işte. Bu ...

  17 Nisan Sağlıkta Şiddete Karşı Mücadele Günü'nde Antep'te bıçaklı saldırı sonucu yaşamını yitiren Dr. Ersin Arslan ve şiddet nedeniyle yaşamını yitiren sağlık emekçileri a...

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Açlığın, sömürünün, geleceksizliğin giderek arttığı bugünlerde milyonlar işçi, emekçi her g...

Arama

 

LENİNİST TEORİ

ÖNSÖZ

           Tüm Sayılar

Yeni Kitaplarımız

E-Kitap

Tüm E-Kitaplar için resme tıklayınız...

Devrimin Çağrısı

 

Editoryal 2023-2

 

Zafere Kadar Genç Yoldaş

Ukrayna Kimin Savaşı

 

Dergilerle Kısa Tarih